Bir gün sevdaların seni unutur
Yari; unutmak hiç müngün değil
Bütün dünyaların sahibi olsan
Bir gün hesabını görür Azrail.
Evlatlar; torunlar seni unudur
Geçeler gündüzler yerinde durur
Hayatın bir yüzü maalesef budur
Seni unutmak hiç müngün değil.
Söyleyemem çoktur yürek acısı
Ağırdır yaşlılığın bitmez sancısı
Kulakla;gözler görmüyor doğrusu
Seni unutmak hiç müngün değil.
Baktığın aynalar beni göstermez
Çenen de diş yok yemek yiyemez
Sayısız dertlerin birisini diyemez
Seni unutmak hiç müngün değil.
29.10.2010 İsmet GÜR
29 Ekim 2010 Cuma
28 Ekim 2010 Perşembe
İSRAFLARI TARİF EDEMEM
Fuzuli israfları ben tarif edemem
Yarınlarımızın hep yüz karasıdır
Birisi tüketmeden çöplere atıyor
Bu değerler ülkemin öz parasıdır.
İsraf denizine; çok sular akıyor
Birileri duydu mu acılar çekiyor
Milli servetlerimiz isyan ediyor
Gelin de; çözüm üretin insanlar.
28.10.2010 İsmet GÜR
Yarınlarımızın hep yüz karasıdır
Birisi tüketmeden çöplere atıyor
Bu değerler ülkemin öz parasıdır.
İsraf denizine; çok sular akıyor
Birileri duydu mu acılar çekiyor
Milli servetlerimiz isyan ediyor
Gelin de; çözüm üretin insanlar.
28.10.2010 İsmet GÜR
GÖRÜŞMEMİZ OLACAK
Yağmur taneleri bizleri ıslatsın
Tohumun toprağa düştüğü yerde
Burda bana niçin azap çektirirsin
Görüşmemiz olacak senle mahşerde.
Yağmur tanelerini bekleyenler var
Susuzluktan bunalıp tekleyenler var
Senin çektiklerini çekmeyenler var
Görüşmemiz olacak senle mahşerde.
Esen rüzgarları hiç yabana atamam
Ben yaratıcıya; dönüp sitem edemem
Suyu göremezsem döllenip bitemem
Görüşmemiz olacak senle mahşerde.
28.10.2010 İsmet GÜR
Tohumun toprağa düştüğü yerde
Burda bana niçin azap çektirirsin
Görüşmemiz olacak senle mahşerde.
Yağmur tanelerini bekleyenler var
Susuzluktan bunalıp tekleyenler var
Senin çektiklerini çekmeyenler var
Görüşmemiz olacak senle mahşerde.
Esen rüzgarları hiç yabana atamam
Ben yaratıcıya; dönüp sitem edemem
Suyu göremezsem döllenip bitemem
Görüşmemiz olacak senle mahşerde.
28.10.2010 İsmet GÜR
26 Ekim 2010 Salı
SÜNGER ÇEKEMİYORUZ
Geçmişe sünger çekemiyorum
Acısı tatlısı beynime kazınmış
Birileri bizi kandırmak için
Allayıp süsleyip önümüze sürmüş.
Göz kamaştırıyor cilası bol olan
Bu günü hoş yaşa yarınlar yalan
Gidip de o tarafa varmıdır gelen
Bizler af etmeyi bilemiyoruz.
Bir kedi bir köpek senin arkadaşın
Ancak yalnızlıktan kurtulur başın
Dileğim yer yüzünde olmasın eşin
Geçmişe süngeri çekemiyoruz.
Çileler bitirdi senin sinir uçlarını
Kimler beyazlattı siyah saçlarını
Vurdular hayatın zor kırbaçlarını
Geçmişe süngeri çekemiyoruz.
26.10.2010 İsmet GÜR
Acısı tatlısı beynime kazınmış
Birileri bizi kandırmak için
Allayıp süsleyip önümüze sürmüş.
Göz kamaştırıyor cilası bol olan
Bu günü hoş yaşa yarınlar yalan
Gidip de o tarafa varmıdır gelen
Bizler af etmeyi bilemiyoruz.
Bir kedi bir köpek senin arkadaşın
Ancak yalnızlıktan kurtulur başın
Dileğim yer yüzünde olmasın eşin
Geçmişe süngeri çekemiyoruz.
Çileler bitirdi senin sinir uçlarını
Kimler beyazlattı siyah saçlarını
Vurdular hayatın zor kırbaçlarını
Geçmişe süngeri çekemiyoruz.
26.10.2010 İsmet GÜR
DÜNYA ZALİM DEĞİL
Dünya zalim değil zalimlik sende
İnsan heyecanlıdır gerdeğe girende
Tohum başkalaşır toprağa varanda
Saygının yerini dolduranlar nerde.
Her bahçeye güller güzellik katar
Seven sevdalarını mutsuz mu eder
Ayrılık zamanları gelirde çatar
Saygının yerini dolduranlar nerde.
Toprak zalim değil zalimlik sende
Harmanlar savrulur rüzgar esende
Yaratıcı bilir; sen bilmezsen de
Üç günlük dünya zalim değildir.
Sitemler, isyanlar bilemem neden
Toprağın aslına bir gün döner beden
Kimileri çok yorgun bellidir çileden
Dünya zalim değil zalimler vardır.
25.10.2010 İsmet GÜR
İnsan heyecanlıdır gerdeğe girende
Tohum başkalaşır toprağa varanda
Saygının yerini dolduranlar nerde.
Her bahçeye güller güzellik katar
Seven sevdalarını mutsuz mu eder
Ayrılık zamanları gelirde çatar
Saygının yerini dolduranlar nerde.
Toprak zalim değil zalimlik sende
Harmanlar savrulur rüzgar esende
Yaratıcı bilir; sen bilmezsen de
Üç günlük dünya zalim değildir.
Sitemler, isyanlar bilemem neden
Toprağın aslına bir gün döner beden
Kimileri çok yorgun bellidir çileden
Dünya zalim değil zalimler vardır.
25.10.2010 İsmet GÜR
24 Ekim 2010 Pazar
HEP ÖVDÜM SENİ
Hep övdüm seni göklere uçurdum
Kendi iştahımı hep kendim kaçırdım
İşim olmayacak o durakta durdum
Boşa geçen ömrüme şimdi yanarım.
Bir tanem derdim bağrıma basardım
Zaman, zaman bana neden küserdin
Ayaklarının altına hep halı serdim
Boşa geçen ömrüme şimdi yanarım.
Paylaşmayı öğrendim öğretemedim
Dünya malına seni asla satamadım
Senden ayrı kaldım uyku tutamadım
Boşa geçen ömrüme şimdi yanarım.
Fazla iltifattan hep cezamı çektim
Acımadın sen; kor ateşler de yaktın
Sorarım kimlere kem gözle baktım
Boşa geçen ömrüme şimdi yanarım.
Hep verici olda hiç alıcı olma
Huzurun bozulursa dönüp de gelme
Yalvarırım beni defterinden silme
Boşa geçen ömrüme şimdi yanarım.
24.10.2010 İsmet GÜR
Kendi iştahımı hep kendim kaçırdım
İşim olmayacak o durakta durdum
Boşa geçen ömrüme şimdi yanarım.
Bir tanem derdim bağrıma basardım
Zaman, zaman bana neden küserdin
Ayaklarının altına hep halı serdim
Boşa geçen ömrüme şimdi yanarım.
Paylaşmayı öğrendim öğretemedim
Dünya malına seni asla satamadım
Senden ayrı kaldım uyku tutamadım
Boşa geçen ömrüme şimdi yanarım.
Fazla iltifattan hep cezamı çektim
Acımadın sen; kor ateşler de yaktın
Sorarım kimlere kem gözle baktım
Boşa geçen ömrüme şimdi yanarım.
Hep verici olda hiç alıcı olma
Huzurun bozulursa dönüp de gelme
Yalvarırım beni defterinden silme
Boşa geçen ömrüme şimdi yanarım.
24.10.2010 İsmet GÜR
NASIL DERT ETMEYİM
Nasıl dert etmeyim memleket seni
Bir tarafında kanlar akıp duruyor
Bütün akar sular çığırından çıkmış
Geçdiği yerleri hep yıkıp duruyor.
Dağını çok özledim, ovanı özledim
Köyde yalnız kalan havamı özledim
Bir kabahatim var hayat yollarında
Memleketi köşe bucak gezmedim.
Sevdalarım oldu vatan türküsüne
Bakınanlar azaldı yolun arkasına
Aş koyan kalmadı; sefer tasına
Nasıl dert etmeyim memleket seni.
24.10.2010 İsmet GÜR
Bir tarafında kanlar akıp duruyor
Bütün akar sular çığırından çıkmış
Geçdiği yerleri hep yıkıp duruyor.
Dağını çok özledim, ovanı özledim
Köyde yalnız kalan havamı özledim
Bir kabahatim var hayat yollarında
Memleketi köşe bucak gezmedim.
Sevdalarım oldu vatan türküsüne
Bakınanlar azaldı yolun arkasına
Aş koyan kalmadı; sefer tasına
Nasıl dert etmeyim memleket seni.
24.10.2010 İsmet GÜR
23 Ekim 2010 Cumartesi
DAVUL,ZURNA,KOYUN
Koyun kavalsız; davul zurnasız
Gezdiği yerlerde huzur bulamaz
Yeşil çimenlerin hatırı çoktur
Ondaki tadı bir şeyden alamaz.
Davul düğünlerde; zurnayla hoştur
Haydi be zurnacı horonları coştur
Davullar tokmağı ile cümbüştür
Gümbürdesin ötsün varsın davullar.
Düğünlerde halaya; bir nizam koyar
Bu yerdeki coşkuyu ahali hep duyar
Davul zurna şenliklere neşeler koyar
Durmayın halaya gelin ey insanlar.
23.10.2010 İsmet GÜR
Gezdiği yerlerde huzur bulamaz
Yeşil çimenlerin hatırı çoktur
Ondaki tadı bir şeyden alamaz.
Davul düğünlerde; zurnayla hoştur
Haydi be zurnacı horonları coştur
Davullar tokmağı ile cümbüştür
Gümbürdesin ötsün varsın davullar.
Düğünlerde halaya; bir nizam koyar
Bu yerdeki coşkuyu ahali hep duyar
Davul zurna şenliklere neşeler koyar
Durmayın halaya gelin ey insanlar.
23.10.2010 İsmet GÜR
21 Ekim 2010 Perşembe
DOĞAL AFETLERE
Ağrı dağının başından eksik olmaz kar
Yer yüzünde sayısız güzellikler var
Doğal afetler dünyayı bizlere eder dar
Gelin önlemlerinizi alın ey insanlar.
Gittiğiniz yerleri yol mu eylediniz
Önlem almak için neler söylediniz
Hayatta kalırsanız sızlar ağlarsınız
Gelin önlemlerinizi alın ey insanlar.
Tarihler göstermiştir bütün acıları
İnsanlık duymamalı böyle sancıları
Ellerinizden alabilir bütün incileri
Gelin önlemlerinizi alın ey insanlar.
Karın sancınız olsun;yerler mekanlar
Acıları tadan olursa; gerçekleri anlar
Karanlığa dönmesin güzelim ortamlar
Gelinde önlemlerinizi alın ey insanlar.
21.10.2010 İsmet GÜR
Yer yüzünde sayısız güzellikler var
Doğal afetler dünyayı bizlere eder dar
Gelin önlemlerinizi alın ey insanlar.
Gittiğiniz yerleri yol mu eylediniz
Önlem almak için neler söylediniz
Hayatta kalırsanız sızlar ağlarsınız
Gelin önlemlerinizi alın ey insanlar.
Tarihler göstermiştir bütün acıları
İnsanlık duymamalı böyle sancıları
Ellerinizden alabilir bütün incileri
Gelin önlemlerinizi alın ey insanlar.
Karın sancınız olsun;yerler mekanlar
Acıları tadan olursa; gerçekleri anlar
Karanlığa dönmesin güzelim ortamlar
Gelinde önlemlerinizi alın ey insanlar.
21.10.2010 İsmet GÜR
Etiketler:
Doğal afetler,
Sitem,
Şehirler,
Ülkeler
20 Ekim 2010 Çarşamba
DİLDİR KÖPRÜLERİ SAĞLIKLI ATAN
Dilde güzelliği herkes yaratamaz
Yürekli kalemler asla etmez naz
Şiir kitapları; neden çok satılmaz
Bu işlerin sırlarını çözemiyorum.
Dildeki edepliliğin kölesi olurum
Fazla övünemem sınıfta kalırım
Her şeyin azı ile mutlu olurum
Dilde güzelliklere saygılar olsun.
20.10.2010 İsmet GÜR
Yürekli kalemler asla etmez naz
Şiir kitapları; neden çok satılmaz
Bu işlerin sırlarını çözemiyorum.
Dildeki edepliliğin kölesi olurum
Fazla övünemem sınıfta kalırım
Her şeyin azı ile mutlu olurum
Dilde güzelliklere saygılar olsun.
20.10.2010 İsmet GÜR
19 Ekim 2010 Salı
SAVAŞLARA ÇARE BULUN İNSANLAR
Nerede insanlığın gören gözleri
Ağlatmayın oralarda olan yüzleri
Barut kokusundan; kör olan gözleri
Kan akıtan savaşları bitirin insanlar.
Savaşlar milletlere çok acı tattırır
Evinden, canından, malından ettirir
Her türlü yokluğu inanın tattırır
Kan akıtan savaşları bitirin insanlar.
İnsanlar barışı; huzuru hep tatsın
Bu çorbaya her devler biraz tuz katsın
İsterim insanlık hep bayram etsin
Kan akıtan savaşları bitirin insanlar.
18.10.2010 İsmet GÜR
Ağlatmayın oralarda olan yüzleri
Barut kokusundan; kör olan gözleri
Kan akıtan savaşları bitirin insanlar.
Savaşlar milletlere çok acı tattırır
Evinden, canından, malından ettirir
Her türlü yokluğu inanın tattırır
Kan akıtan savaşları bitirin insanlar.
İnsanlar barışı; huzuru hep tatsın
Bu çorbaya her devler biraz tuz katsın
İsterim insanlık hep bayram etsin
Kan akıtan savaşları bitirin insanlar.
18.10.2010 İsmet GÜR
CANDAN EL SIKMAK
Candan el sıkmak; öpüşmekten hoştur
Gülen gözler uyuyanı uygudan alır
Adam olan nesillerini çok iyi eğitir
Candan el sıkanlara saygılar olsun.
Her duruş oturuş; bir şeyler söyler
Gelin bir birini üzmeyelim beyler
Saygı yollarında kimler ne eyler
Candan el sıkanlara saygılar olsun.
18.10.2010 İsmet GÜR
Gülen gözler uyuyanı uygudan alır
Adam olan nesillerini çok iyi eğitir
Candan el sıkanlara saygılar olsun.
Her duruş oturuş; bir şeyler söyler
Gelin bir birini üzmeyelim beyler
Saygı yollarında kimler ne eyler
Candan el sıkanlara saygılar olsun.
18.10.2010 İsmet GÜR
RUHSAL ACILAR
Ruhsal acıları gördüm ve geçirdim
İçine düşmeyenler özünü bilemez
Çekilen acılar asla unutulamaz
Kalemler yazar da silgiler silmez.
Hakkımız yokmudur acı çekmemeye
Yol alalım şarkı; türkü diye diye
Sıkıştırma beni sen; dar bir köşeye
Ruhsal acıları gördüm de geçirdim.
18.10.2010 İsmet GÜR
İçine düşmeyenler özünü bilemez
Çekilen acılar asla unutulamaz
Kalemler yazar da silgiler silmez.
Hakkımız yokmudur acı çekmemeye
Yol alalım şarkı; türkü diye diye
Sıkıştırma beni sen; dar bir köşeye
Ruhsal acıları gördüm de geçirdim.
18.10.2010 İsmet GÜR
KARA ÇARŞAF
İstemem kara çarşaf bedenini sarsın
Sen her şeyin güzeline layıksın Leyla
Vitrin camlarına bakınır durursun
Akıllı insanlara bu yerler hep ayna.
İstemem yüreğini hiçbir canlı üzsün
Başının üzerinde mutluluklar gezsin
Körleşen düğümleri biri gelsin çözsün
İstemem kara çarşaf bedenini sarsın.
İstemem tozlu yollarda renginiz solsun
Medeniyet kapılarınıza anahtar olsun
İlim irfan insanlığın bedenini sarsın
İstemem kara çarşaf bedenleri sarsın.
18.10.2010 İsmet GÜR
Sen her şeyin güzeline layıksın Leyla
Vitrin camlarına bakınır durursun
Akıllı insanlara bu yerler hep ayna.
İstemem yüreğini hiçbir canlı üzsün
Başının üzerinde mutluluklar gezsin
Körleşen düğümleri biri gelsin çözsün
İstemem kara çarşaf bedenini sarsın.
İstemem tozlu yollarda renginiz solsun
Medeniyet kapılarınıza anahtar olsun
İlim irfan insanlığın bedenini sarsın
İstemem kara çarşaf bedenleri sarsın.
18.10.2010 İsmet GÜR
MUDANYA’DA MÜTAREKE 11 EKİM
Devlet 11 ekim’lerde; halkımız nerde
İyi günde; kötü günü ne çabuk unuttuk
Milli duyguları bizler; eğer yaşatmazsak
Gücenmeyin ey halkım ayvayı yuttuk.
Sözde kahramanlıklar sahaya dönsün
Böyle kutlamalarda meydanlar dolsun
İsterim bütün evlerde; bayraklar olsun
Üşenme ey halkım bu meydanlar dolsun.
İlin devlet erkanı; saflarında yer almış
Mudanya’da; halk bir uyguya mı dalmış
Binlerce şehidim bu günden isim almış
Üşenme ey halkım bu meydanlar dolsun.
İsmet İnönü’lerle Mütarekeler vardır
O günlerde ülkemin şartları; ağır zordur
Gaflet içinde olanların; bir gözü kördür
Üşenme ey halkım o meydanlar dolsun.
İsmet Gür Mudanya’da çok feci üzüldü
Yaşayan bir toplum bu gün nerde kaldı
Mütareke meydanı; neden mağdur oldu
Üşenme ey halkım o meydanlar dolsun.
Bunca sitemlerim; bütün her kesime
Biraz kulak verelim; bizler şehit sesine
İnönü hep bakınıyor kendi abidesine
Üşenme ey halkım bu meydan dolsun.
Bir ana var; çocuğunu her gün zırlatır
Her bayram bizlere zorları hatırlatır
Ecdadın kan akıttı; gülüm duymadın
Üşenme ey halkım bu meydan dolsun.
11.10.2010 İsmet GÜR
İyi günde; kötü günü ne çabuk unuttuk
Milli duyguları bizler; eğer yaşatmazsak
Gücenmeyin ey halkım ayvayı yuttuk.
Sözde kahramanlıklar sahaya dönsün
Böyle kutlamalarda meydanlar dolsun
İsterim bütün evlerde; bayraklar olsun
Üşenme ey halkım bu meydanlar dolsun.
İlin devlet erkanı; saflarında yer almış
Mudanya’da; halk bir uyguya mı dalmış
Binlerce şehidim bu günden isim almış
Üşenme ey halkım bu meydanlar dolsun.
İsmet İnönü’lerle Mütarekeler vardır
O günlerde ülkemin şartları; ağır zordur
Gaflet içinde olanların; bir gözü kördür
Üşenme ey halkım o meydanlar dolsun.
İsmet Gür Mudanya’da çok feci üzüldü
Yaşayan bir toplum bu gün nerde kaldı
Mütareke meydanı; neden mağdur oldu
Üşenme ey halkım o meydanlar dolsun.
Bunca sitemlerim; bütün her kesime
Biraz kulak verelim; bizler şehit sesine
İnönü hep bakınıyor kendi abidesine
Üşenme ey halkım bu meydan dolsun.
Bir ana var; çocuğunu her gün zırlatır
Her bayram bizlere zorları hatırlatır
Ecdadın kan akıttı; gülüm duymadın
Üşenme ey halkım bu meydan dolsun.
11.10.2010 İsmet GÜR
18 Ekim 2010 Pazartesi
ÖKSÜZ OLAN ZOR BULUR
Anan doğurdu seni; küçüktün kaldın yetim
Kaderin bozuk idi; oğul ondan gülmedin
Çocuk doğuruyorken; analar çeker sancı
Allah kimseye verme çekilmeyecek acı.
Ne evlatlar tanırım ana baba görmedi
Büyütüp bakanlara anam nerde sormadı
Ne evlatlar tanırım çok acılar tattılar
Şefkat gösterenlere baba diye baktılar.
Öksüz olan zor bulur şefkat şemsiyesini
Ana baba vermedi asla; sevgi hediyesini
Her başa taç olmalı öksüze kucak açan
Kaderin cilvesi bu; zor olur ışık saçan.
17.10.2010 İsmet GÜR
Kaderin bozuk idi; oğul ondan gülmedin
Çocuk doğuruyorken; analar çeker sancı
Allah kimseye verme çekilmeyecek acı.
Ne evlatlar tanırım ana baba görmedi
Büyütüp bakanlara anam nerde sormadı
Ne evlatlar tanırım çok acılar tattılar
Şefkat gösterenlere baba diye baktılar.
Öksüz olan zor bulur şefkat şemsiyesini
Ana baba vermedi asla; sevgi hediyesini
Her başa taç olmalı öksüze kucak açan
Kaderin cilvesi bu; zor olur ışık saçan.
17.10.2010 İsmet GÜR
17 Ekim 2010 Pazar
KÖYLERİMİZ FERYATLARDA
Köyde eksik olmazdı kedi köpek sesi
Komşunun horozunun vaktinde ötmesi
Hele at; ve eşeklerin kişneme yapması
Güzeldir köylerimiz bütün canlarla.
Komşularımız tarlasına mısırları ekmiş
Öteki komşu fındığın köklerini sökmüş
Fadime ninelerimiz çok çileler çekmiş
Güzeldir köylerimiz bütün canlarla.
Narlar çiçek açmış haziran ayında
Asla hile yoktur çağlayan suyunda
Küçücük çocukların hepsi oyunda
Güzeldir köylerimiz bütün canlarla.
Meşe ağaçları palamutlar vermiş
Burda Osman ağa bir asrı görmüş
Köyler her savaş da şehitler vermiş
Güzeldir köylerimiz bütün canlarla.
Hoş olur köylerde; harman düğünleri
Birliğin işaretleridir imece günleri
Sevmekten öteye yoktur zamanları
Güzeldir köylerimiz bütün canlarla.
İsmet bu kelamları ilham gelir yazar
Köylerini unutanlara için; için kızar
Köyde, şehirde olan hayattan mı bezer
Güzeldir köylerimiz bütün değerlerle.
Kalem neleri yazsın; sen yazmayınca
Herkes mutlu olur bizler üzmeyince
Her insan güzeldir esip tozmayınca
Güzeldir köylerimiz bütün değerlerle.
17.10.2010 İsmet GÜR
Komşunun horozunun vaktinde ötmesi
Hele at; ve eşeklerin kişneme yapması
Güzeldir köylerimiz bütün canlarla.
Komşularımız tarlasına mısırları ekmiş
Öteki komşu fındığın köklerini sökmüş
Fadime ninelerimiz çok çileler çekmiş
Güzeldir köylerimiz bütün canlarla.
Narlar çiçek açmış haziran ayında
Asla hile yoktur çağlayan suyunda
Küçücük çocukların hepsi oyunda
Güzeldir köylerimiz bütün canlarla.
Meşe ağaçları palamutlar vermiş
Burda Osman ağa bir asrı görmüş
Köyler her savaş da şehitler vermiş
Güzeldir köylerimiz bütün canlarla.
Hoş olur köylerde; harman düğünleri
Birliğin işaretleridir imece günleri
Sevmekten öteye yoktur zamanları
Güzeldir köylerimiz bütün canlarla.
İsmet bu kelamları ilham gelir yazar
Köylerini unutanlara için; için kızar
Köyde, şehirde olan hayattan mı bezer
Güzeldir köylerimiz bütün değerlerle.
Kalem neleri yazsın; sen yazmayınca
Herkes mutlu olur bizler üzmeyince
Her insan güzeldir esip tozmayınca
Güzeldir köylerimiz bütün değerlerle.
17.10.2010 İsmet GÜR
KOV BENİ GİDEYİM
Kov beni gideyim istemiyorsan
Olduğum yerleri mezar etme bana
Bırak kendi halime çile çekeyim
Geniş dünyamı hiç dar etme bana.
Her halin söylüyor bütün gerçekleri
Güzellikler ister birazcık anıl teri
Dört mevsimin aklımda durur izleri
Geniş dünyamı sen dar etme bana.
Kabul etmiyorsan kov beni gideyim
Senden aldıklarımı kimlere satayım
Uygumu kaçırtın ben nasıl yatayım
Geniş dünyamı sen dar etme bana.
Ezberimi hiç bozma tomurcuk cağımda
Sevenler büyütülür; sevda kucağında
Balıklar çile çeker hep balık ağında
Dünyam geniştir; sen dar etme bana.
16.10.2010 İsmet GÜR
Olduğum yerleri mezar etme bana
Bırak kendi halime çile çekeyim
Geniş dünyamı hiç dar etme bana.
Her halin söylüyor bütün gerçekleri
Güzellikler ister birazcık anıl teri
Dört mevsimin aklımda durur izleri
Geniş dünyamı sen dar etme bana.
Kabul etmiyorsan kov beni gideyim
Senden aldıklarımı kimlere satayım
Uygumu kaçırtın ben nasıl yatayım
Geniş dünyamı sen dar etme bana.
Ezberimi hiç bozma tomurcuk cağımda
Sevenler büyütülür; sevda kucağında
Balıklar çile çeker hep balık ağında
Dünyam geniştir; sen dar etme bana.
16.10.2010 İsmet GÜR
16 Ekim 2010 Cumartesi
KÖYLERİN GÜZEL GELİNİ
Gülen gözlerine hiç nazar değmesin
Derk edilen köylerin güzel gelini
Gurbete gidenler köyleri unuttu
Şehirler değiştirdi onların halini.
Mısırı, buğdayları, arpayı ektik
Şehirlerde çile hep boş yere çektik
Yüzsüz olanlara boynumuzu büktük
Şehirler değiştirdi bizlerin huyunu.
Sevdaydı koyunlar; üç beş sığırımız
Oralarda parladı gözdeki nurumuz
Şehirlerde huzurlu değildir yerimiz
Köyler yalnız kaldı dertlidir köyler.
Çok güzel çiçek açtı elma ağaçları
Havası çok güzeldir yazları kışları
Yürümüyor dizlerim her yokuşları
Biz neden köyleri derk ettik beyler.
Çilemizi hep çekerdi; atlar eşekler
Bir araya gelirdi; köylerde aşıklar
Hep aynı çanağa; uzanan kaşıklar
Şimdi sizleri hep özledi o köyler.
14.10.2010 İsmet GÜR
Derk edilen köylerin güzel gelini
Gurbete gidenler köyleri unuttu
Şehirler değiştirdi onların halini.
Mısırı, buğdayları, arpayı ektik
Şehirlerde çile hep boş yere çektik
Yüzsüz olanlara boynumuzu büktük
Şehirler değiştirdi bizlerin huyunu.
Sevdaydı koyunlar; üç beş sığırımız
Oralarda parladı gözdeki nurumuz
Şehirlerde huzurlu değildir yerimiz
Köyler yalnız kaldı dertlidir köyler.
Çok güzel çiçek açtı elma ağaçları
Havası çok güzeldir yazları kışları
Yürümüyor dizlerim her yokuşları
Biz neden köyleri derk ettik beyler.
Çilemizi hep çekerdi; atlar eşekler
Bir araya gelirdi; köylerde aşıklar
Hep aynı çanağa; uzanan kaşıklar
Şimdi sizleri hep özledi o köyler.
14.10.2010 İsmet GÜR
YOLUN BİR TARAFI
İhtiyarlık izleri hep şakaklarında
Ben söylemesem de o haykırıyor
Yolun bir tarafı son duraklarda
Ben istemezsem de; ileri taşıyor.
Her nefes, her ses bozulur bir gün
Sevdalar bu hallere üzülür bir gün
Son söz son vaatler yazılır bir gün
Yolun bir tarafı sona yaklaşıyor.
Yolun o yanında kucaklayanlar az
Gözler bozulur; kulak iyi duymaz
Emeğiniz olanlar hal hatır sormaz
Yolun bir tarafı sona yaklaşıyor.
14.10.2010 İsmet GÜR
Ben söylemesem de o haykırıyor
Yolun bir tarafı son duraklarda
Ben istemezsem de; ileri taşıyor.
Her nefes, her ses bozulur bir gün
Sevdalar bu hallere üzülür bir gün
Son söz son vaatler yazılır bir gün
Yolun bir tarafı sona yaklaşıyor.
Yolun o yanında kucaklayanlar az
Gözler bozulur; kulak iyi duymaz
Emeğiniz olanlar hal hatır sormaz
Yolun bir tarafı sona yaklaşıyor.
14.10.2010 İsmet GÜR
BENİ BİTİRME
Malımı mülkümü bitirebilirsin
Sen beni bitirme o bana yeter
Bir el uzatıp da bin sitem etmem
Canıma okuyup da perişan eder.
Sevgi veremezsen saygısızlık etme
Bütün kapıları kitleyip de gitme
Beni gördüğünde kaşlarını çatma
Servetimi bitir de beni bitirme.
Her şeyimi verdim sevda yoluna
Mevla muhtaç koymasın elin eline
Seni incitecek olmaz tek kelimem
Servetimi bitir de beni bitirme.
14.10.2010 İsmet GÜR
Sen beni bitirme o bana yeter
Bir el uzatıp da bin sitem etmem
Canıma okuyup da perişan eder.
Sevgi veremezsen saygısızlık etme
Bütün kapıları kitleyip de gitme
Beni gördüğünde kaşlarını çatma
Servetimi bitir de beni bitirme.
Her şeyimi verdim sevda yoluna
Mevla muhtaç koymasın elin eline
Seni incitecek olmaz tek kelimem
Servetimi bitir de beni bitirme.
14.10.2010 İsmet GÜR
KÖYLERE GİDELİM
Bende o köylerin büyük derdi var
Güzelim topraklar yıllardır bekar
Şehirdeki hayat her yönüyle zor
Gelin canlar;dostlar köye gidelim.
Köylerin başkadır havası kıta’sı
Şimdilerde; azaldı inanın sevdası
Şehre göç edenlerin çoktur hatası
Gelin canlar;dostlar köye gidelim.
Kırk yıldır şehirde kentli olamadık
Kaynağından akan suyu bulamadık
Hafızamız yorgun çözüm bulamadık
Dostlarım şehirler çok yordu bizleri.
13.10.2010 İsmet GÜR
Güzelim topraklar yıllardır bekar
Şehirdeki hayat her yönüyle zor
Gelin canlar;dostlar köye gidelim.
Köylerin başkadır havası kıta’sı
Şimdilerde; azaldı inanın sevdası
Şehre göç edenlerin çoktur hatası
Gelin canlar;dostlar köye gidelim.
Kırk yıldır şehirde kentli olamadık
Kaynağından akan suyu bulamadık
Hafızamız yorgun çözüm bulamadık
Dostlarım şehirler çok yordu bizleri.
13.10.2010 İsmet GÜR
DİLİMİN BALATALARI
İltifat eylemek işin kolay yanı
Yerden yere vurup da kıramıyorum
Dilimin balataları ebeyi aşındı
Yanlışı gördüğümde duramıyorum.
Her yiğit’e bulunur bir er meydanı
Sevgiye muhtaç; biliniz her canı
Güzeller fark eder; çirkinlik olanı
Yanlışı gördüğümde duramıyorum.
Taş üstüne taşı bir güç koydurur
İstemeyene sevgiyi gider kim verir
Vaktin birinde de; yeşiller sararır
Bana kır diyorsun da kıramıyorum.
13.10.2010 İsmet GÜR
Yerden yere vurup da kıramıyorum
Dilimin balataları ebeyi aşındı
Yanlışı gördüğümde duramıyorum.
Her yiğit’e bulunur bir er meydanı
Sevgiye muhtaç; biliniz her canı
Güzeller fark eder; çirkinlik olanı
Yanlışı gördüğümde duramıyorum.
Taş üstüne taşı bir güç koydurur
İstemeyene sevgiyi gider kim verir
Vaktin birinde de; yeşiller sararır
Bana kır diyorsun da kıramıyorum.
13.10.2010 İsmet GÜR
HAYRAN OLURUM
Karanlığa serpilen aydınlıklara
Göz yaşı akıtarak hayran olurum
Karanlıklar benim önümde engel
Şafak attığında çıkar da gelirim.
Havadaki bulut yerinde durmuyor
Dost diyorsunuz hal hatır sormuyor
Düzenin çok bozuk beni sarmıyor
Şafak attığında çıkar da gelirim.
13.10.2010 İsmet GÜR
Göz yaşı akıtarak hayran olurum
Karanlıklar benim önümde engel
Şafak attığında çıkar da gelirim.
Havadaki bulut yerinde durmuyor
Dost diyorsunuz hal hatır sormuyor
Düzenin çok bozuk beni sarmıyor
Şafak attığında çıkar da gelirim.
13.10.2010 İsmet GÜR
11 Ekim 2010 Pazartesi
BANA ÇÖZ DİYORSUN
Kırılır dalların kolların hiç tutmaz
Kadir bilenler iyiliği asla unutmaz
Ne kadar sitem etsem billahi yetmez
Unutulanları; arar da bulurmuyuz.
Bana çöz diyorsun düğümler körleşti
Sofrayı kursanız bile iştahım kaçtı
Dönüp de bakamadım bin atlı geçti
Artık feryatlarınızı ben duyamıyorum.
Sitem kar olda; asla isyankar olma
Ölürsem küstürdün kabrime gelme
Dünyanın malının hiç bekçisi olma
Kırılır dalların kolların hiç tutmaz.
Yediden yetmişe herkes sevgi bekler
Nurlaşan yollar çok karanlık haklar
Defterimizde bitti artık boş yapraklar
Kadir bilenlere artık saygılar olsun.
10.10.2010 İsmet GÜR
Kadir bilenler iyiliği asla unutmaz
Ne kadar sitem etsem billahi yetmez
Unutulanları; arar da bulurmuyuz.
Bana çöz diyorsun düğümler körleşti
Sofrayı kursanız bile iştahım kaçtı
Dönüp de bakamadım bin atlı geçti
Artık feryatlarınızı ben duyamıyorum.
Sitem kar olda; asla isyankar olma
Ölürsem küstürdün kabrime gelme
Dünyanın malının hiç bekçisi olma
Kırılır dalların kolların hiç tutmaz.
Yediden yetmişe herkes sevgi bekler
Nurlaşan yollar çok karanlık haklar
Defterimizde bitti artık boş yapraklar
Kadir bilenlere artık saygılar olsun.
10.10.2010 İsmet GÜR
İSTANBUL’DA DEVİRLER
İstanbul’un sokak sayfaları asla tükenmez
Ömrün vefa ederse gezebildiğin kadar gez
Boğazı, yalıları,sokaklarını ilham alda yaz
Burası İstanbul sende teşrif eylesene biraz.
Nerede Üsküdar, kara köy nerelerde
Beyoğlu, Fatih’te tarih çok ilerilerde
Top kapı sarayın; surların çok başka
Ben bu şehirde düştüm sevecen aşka.
Sevdalarım oldu bu şehrin ucu bucağı
Selamlayıp ta geçti; birkaç tane çağı
Yedikule zindanları ayrı bir bacağı
Bu şehir nelerine ne ilhamlar verdi.
Yazıya ahenk katar görselli her yazı
Başkadır İstanbul’da martıların nazı
Eyüp deki şah eserlerin diri durması
Bu şehir çok değerleri sırtında taşır.
Dünyanın; ülkemin sen gözü kulağısın
Ekmek arayanlarımızın gönül bağısın
İstanbul sen ülkemin Everest dağısın
Tarihinle, yüreğinle sıcaksın İstanbul.
İsmet Gür; seni ne kadar övse de az
Haliç’in sığınaktır asla ihaneti olmaz
Kiliselerin, Camilerin sanılmasın az
Her devrin tarihinde varsın İstanbul.
Boğazdaki köprüler asrın devasa eserleri
Boğazın suyunun altında raylı sistemleri
Sensin; yer yüzünde bu ülkenin ulvi eseri
Her şeyinle güzelsin; ilk çağlardan beri.
10.10.2010 İsmet GÜR
Ömrün vefa ederse gezebildiğin kadar gez
Boğazı, yalıları,sokaklarını ilham alda yaz
Burası İstanbul sende teşrif eylesene biraz.
Nerede Üsküdar, kara köy nerelerde
Beyoğlu, Fatih’te tarih çok ilerilerde
Top kapı sarayın; surların çok başka
Ben bu şehirde düştüm sevecen aşka.
Sevdalarım oldu bu şehrin ucu bucağı
Selamlayıp ta geçti; birkaç tane çağı
Yedikule zindanları ayrı bir bacağı
Bu şehir nelerine ne ilhamlar verdi.
Yazıya ahenk katar görselli her yazı
Başkadır İstanbul’da martıların nazı
Eyüp deki şah eserlerin diri durması
Bu şehir çok değerleri sırtında taşır.
Dünyanın; ülkemin sen gözü kulağısın
Ekmek arayanlarımızın gönül bağısın
İstanbul sen ülkemin Everest dağısın
Tarihinle, yüreğinle sıcaksın İstanbul.
İsmet Gür; seni ne kadar övse de az
Haliç’in sığınaktır asla ihaneti olmaz
Kiliselerin, Camilerin sanılmasın az
Her devrin tarihinde varsın İstanbul.
Boğazdaki köprüler asrın devasa eserleri
Boğazın suyunun altında raylı sistemleri
Sensin; yer yüzünde bu ülkenin ulvi eseri
Her şeyinle güzelsin; ilk çağlardan beri.
10.10.2010 İsmet GÜR
7 Ekim 2010 Perşembe
HUZURU ARARIM
Gözlerim üzerinde gezinir durur
Hasretinden yüreğim kazınır durur
Öksüzüm diye; gelen giden vurur
Allah kimseleri öksüz koymasın.
Kulağım sözünde; inan ki özünde
Yanar dururum Temmuz yazında
Huzuru ararım her şeyin azında
Allah kimseleri öksüz koymasın.
Canlarım dedim; ciğerlerim dedim
Kalbimde yerini kimseye vermedim
Türlü oyunların içine asla girmedim
Allah kimseleri öksüz koymasın.
05.10.2010 İsmet GÜR
Hasretinden yüreğim kazınır durur
Öksüzüm diye; gelen giden vurur
Allah kimseleri öksüz koymasın.
Kulağım sözünde; inan ki özünde
Yanar dururum Temmuz yazında
Huzuru ararım her şeyin azında
Allah kimseleri öksüz koymasın.
Canlarım dedim; ciğerlerim dedim
Kalbimde yerini kimseye vermedim
Türlü oyunların içine asla girmedim
Allah kimseleri öksüz koymasın.
05.10.2010 İsmet GÜR
5 Ekim 2010 Salı
TARABZON MAÇKA ÇAKIR GÖL
Trabzon’dan Maçka’dan gidelim çakır göle
Yörede nimetler çok, insanlar çeker çile
Ey gidi Trabzon’um değerlerin çok hoştur
Hakikati görmeyen insan oğlu sarhoştur.
Bir tarafında deniz, hoştur diğer yanların
Güzelin kıymetini dar günümde anlarım
Maçka’lı İsmet Gür’ün sitem, övgüleri çok
Karadeniz güzeldir dünyada emsali yok.
05.10.2010 İsmet GÜR
Yörede nimetler çok, insanlar çeker çile
Ey gidi Trabzon’um değerlerin çok hoştur
Hakikati görmeyen insan oğlu sarhoştur.
Bir tarafında deniz, hoştur diğer yanların
Güzelin kıymetini dar günümde anlarım
Maçka’lı İsmet Gür’ün sitem, övgüleri çok
Karadeniz güzeldir dünyada emsali yok.
05.10.2010 İsmet GÜR
O DALGALARA
Sensiz o dalgalara dayanamayız
Nazlı sahaların çok şirin evladı
Güçlü feryadımı haykırıp gezdim
O feryat hedefini gidip bulmadı.
Sen o fırtınaların estiği yerlerde
Dalgaları azan sanki bir denizsin
Seven sevdasını; canla başla sever
Seven sevdiğini; söyle niçin üzsün.
04.10.2010 İsmet GÜR
Nazlı sahaların çok şirin evladı
Güçlü feryadımı haykırıp gezdim
O feryat hedefini gidip bulmadı.
Sen o fırtınaların estiği yerlerde
Dalgaları azan sanki bir denizsin
Seven sevdasını; canla başla sever
Seven sevdiğini; söyle niçin üzsün.
04.10.2010 İsmet GÜR
ŞİİR YAĞMURLARI
Şiir yağmurları bizleri hep ıslatsın
Sözde ustalığa maharetler katsın
Şiir yazıp okumaya ben demir attım
Bana bez deseler de bezemiyorum.
Kelamın işaret ettiği bir değer vardır
Yerden yere vurmak inanın zordur
İltifat eyledim de; sen yalaka sandın
Acı söz söyleyip de üzemiyorum.
Kurulu saatlerin yolları hep belli
Ellerin maharetli dillerin çok ballı
Menfaatler insanları yaptı kırk hallı
Bütün şiir sahalarını gezemiyorum.
04.10.2010 İsmet GÜR
Sözde ustalığa maharetler katsın
Şiir yazıp okumaya ben demir attım
Bana bez deseler de bezemiyorum.
Kelamın işaret ettiği bir değer vardır
Yerden yere vurmak inanın zordur
İltifat eyledim de; sen yalaka sandın
Acı söz söyleyip de üzemiyorum.
Kurulu saatlerin yolları hep belli
Ellerin maharetli dillerin çok ballı
Menfaatler insanları yaptı kırk hallı
Bütün şiir sahalarını gezemiyorum.
04.10.2010 İsmet GÜR
ÇEMBERE ALINDIM
Bir çirkini sevdim en zor anında
Dar gününde kimler olur yanında
Asilikler bekler senin dört yönünde
Çembere alındım kaçamıyorum.
Her nazlı büyüyen şımarık olmaz
Kendine güvenen yarı yolda kalmaz
Hayırsız sevdaların yönü belli olmaz
Çembere alındım da gelemiyorum.
Kumumu eledim harcımı yaptım
Bozulan çok yeri hep sıva ettim
Ey dilim yüzünden çok çile çektim
Kötü sözün kahrını çekemiyorum.
Gözlerimin nuru, merceği bozuldu
Her gün yenen bal ondanda bezildi
Dara düştüğümde sevenler üzüldü
Sadık sevdalarımdan bezemiyorum.
04.10.2010 İsmet GÜR
Dar gününde kimler olur yanında
Asilikler bekler senin dört yönünde
Çembere alındım kaçamıyorum.
Her nazlı büyüyen şımarık olmaz
Kendine güvenen yarı yolda kalmaz
Hayırsız sevdaların yönü belli olmaz
Çembere alındım da gelemiyorum.
Kumumu eledim harcımı yaptım
Bozulan çok yeri hep sıva ettim
Ey dilim yüzünden çok çile çektim
Kötü sözün kahrını çekemiyorum.
Gözlerimin nuru, merceği bozuldu
Her gün yenen bal ondanda bezildi
Dara düştüğümde sevenler üzüldü
Sadık sevdalarımdan bezemiyorum.
04.10.2010 İsmet GÜR
3 Ekim 2010 Pazar
ŞİRİN MUDANYA
11 Ekim Mudanya’nın havası suyudur,
Körfezin dalgaları bazen kabadayıdır.
Eski Mudanya’daki şirin sokaklarımız,
Kimlerin eserleri; kimlerin payıdır.
Mütareke şehirsin şirin Mudanya’mız,
Şükrü Çavuşları hep bağrına basarsın.
İsmet İnönü’ye eğer dil uzatan varsa,
Yaratan Mevla onlara biraz insaf versin.
Tarihin yolları saymakla tükenmez,
Tarihlerde tarihsin meşalen sönmez.
Sevenleri hep sayar; asla gücenmez,
Tarihinle; zeytininle hoşsun Mudanya.
02.10.2010 İsmet GÜR
Körfezin dalgaları bazen kabadayıdır.
Eski Mudanya’daki şirin sokaklarımız,
Kimlerin eserleri; kimlerin payıdır.
Mütareke şehirsin şirin Mudanya’mız,
Şükrü Çavuşları hep bağrına basarsın.
İsmet İnönü’ye eğer dil uzatan varsa,
Yaratan Mevla onlara biraz insaf versin.
Tarihin yolları saymakla tükenmez,
Tarihlerde tarihsin meşalen sönmez.
Sevenleri hep sayar; asla gücenmez,
Tarihinle; zeytininle hoşsun Mudanya.
02.10.2010 İsmet GÜR
Etiketler:
Bursa,
İsmet İnönü,
Mudanya,
Mütareke
ÖKSÜZ KOYMASIN
Öksüz büyümek inanın çok dardır
Sırtını dayayacakları kimleri vardır
Hayat sahalarında zorlukları gördüm
Yaratan; kimseleri öksüz koymasın.
Her ömrün; baharı yazı kışı vardır
Öksüz yetim kalmak inanın çok zordur
Nankör yaratılanların bir gözleri kördür
Yaradan; kimseleri öksüz koymasın.
İter, kakarlar neden; niçin? unuturlar
Sağında solunda oluşur; yutan çukurlar
El ele tutuşanlar, hep huzur bulurlar
Yaratan; kimseleri öksüz koymasın.
03.10.2010 İsmet GÜR
Sırtını dayayacakları kimleri vardır
Hayat sahalarında zorlukları gördüm
Yaratan; kimseleri öksüz koymasın.
Her ömrün; baharı yazı kışı vardır
Öksüz yetim kalmak inanın çok zordur
Nankör yaratılanların bir gözleri kördür
Yaradan; kimseleri öksüz koymasın.
İter, kakarlar neden; niçin? unuturlar
Sağında solunda oluşur; yutan çukurlar
El ele tutuşanlar, hep huzur bulurlar
Yaratan; kimseleri öksüz koymasın.
03.10.2010 İsmet GÜR
YAŞLILIKTA YOLLAR
Bozulan yolların hep yolcusu oldum
Bütün zorlukları ben yaşlılıkta buldum
An geldi ekmeksiz ve susuz kaldım
Ömür dediğimiz ne? yel gibi geçiyor.
Toplu taşıma araçlarında çileler çekerim
Saygı ilgi olmadı mı boynumu bükerim
Duyarsız olanları ben ise dert ederim
Ömür dediğimiz ne? yel gibi geçiyor.
Çatılan kaşlar ile asık duran yüzler
Yaşlıyla öksüzleri neden hiç görmezler
Çirkinlikle; güzellikleri yaratırız bizler
Ömür dediğimiz ne? yel gibi geçiyor.
Yaşlılıkta canlarım her düzen bozulur
Bastonsuz; desteksiz az yerler gezilir
Hadiseyi yaşayanlar anlar ve üzülür
Ömür dediğimiz ne? yel gibi geçiyor.
03.10.2010 İsmet GÜR
Bütün zorlukları ben yaşlılıkta buldum
An geldi ekmeksiz ve susuz kaldım
Ömür dediğimiz ne? yel gibi geçiyor.
Toplu taşıma araçlarında çileler çekerim
Saygı ilgi olmadı mı boynumu bükerim
Duyarsız olanları ben ise dert ederim
Ömür dediğimiz ne? yel gibi geçiyor.
Çatılan kaşlar ile asık duran yüzler
Yaşlıyla öksüzleri neden hiç görmezler
Çirkinlikle; güzellikleri yaratırız bizler
Ömür dediğimiz ne? yel gibi geçiyor.
Yaşlılıkta canlarım her düzen bozulur
Bastonsuz; desteksiz az yerler gezilir
Hadiseyi yaşayanlar anlar ve üzülür
Ömür dediğimiz ne? yel gibi geçiyor.
03.10.2010 İsmet GÜR
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)