30 Kasım 2010 Salı

KEMAL SUNAL’IN ANISINA

Sanat dünyasının o bir güneşiydi
Espriye,şakaya; sevenleri doydu
Onu sinema tarihi baş köşeye koydu
Bütün gönüllerde varsın Kemal Sunal.

Sanat bir devir değil; her dönem güneştir
Soğuk ortamları ısıtan ateştir
Sanatkara yanlış edenlerin tümü kalleştir
Bütün sanatkarları sevin ey insanlar.

30.11.2010 İsmet GÜR

29 Kasım 2010 Pazartesi

HUZURA MUHTAÇTIR

Güzel düşünceyi egemen kılalım
Birliğin yollarında kervancı olalım
Dirlik; güzellerin en güzelidir
Gelin de şu dirliğe arkadaş olalım.

Düzenimizi bozdu madde! çıkarlar
Huzura muhtaçtır genç ve ihtiyarlar
Sizinde bir sevdanız olsun bekarlar
Gelin de şu dirliğe arkadaş olalım.

İlgi şefkat bekler; bebeler, nineler
Size hep vericidir bastığınız yerler
An gelir kötülüğe isyanlar edenler
Gelin de şu dirliğe arkadaş olalım.

Yerin yüzü bizlere yalan söylemez
Topraklar kalleşlik nedir bilemez
Melekler melektir hiç kötü olamaz
Gelin şu dirliğe arkadaş olalım.

Her canlı keçmeli saygı çemberinden
İstifade edelim alemlerin nurundan
Üç günlük dünyanın zor yollarından
Gelin de! şu dirliğe arkadaş olalım.

26.11.2010 İsmet GÜR

GÜVEN VEREN SAHALARDA

Ne Atınız kalır nede Eşeğiniz
Huzur vermez size canlar döşeğiniz
Paylaşılırsa çoğalır sizin az şeyiniz
Güvenilir sahalarda olun insanlar.

Her taş bir el ile duvara konulur
İyiler, güzeller her zaman anılır
Güzellikler güven vererek olunur
Güvenilir sahalarda olun insanlar.

Huysuzlukla, inatlar an gelir patlar
Huzur olan yerler beşi ona katlar
Dünya malı bizi bir yerden tokatlar
Güvenilir sahalarda olun insanlar.

Mal, mülk, mevkiler hepside yalan
Saygı sevgidir; beni benden çalan
Yanlışlar ederek var mı mutlu olan
Güvenilir sahalarda olun insanlar.

26.11.2010 İsmet GÜR

MÜŞKÜLATIMIZ VAR

Saygıyı indirmeyin ayak altına
Böyle sahalardan müşkülatım var
Sevgi olduğu yerlere biraz dar gelir
Onda bereketler var artıkça artar.

Atılan her adım güveni tazeler
Sonuca vardıkça insan yüzü güler
Hayat bir elektir çok şeyleri eler
Sevdaya; sahası dar gelir sığmaz.

En kötü buzları sıcaklar çözer
İsmet’in huyudur hep şiir yazar
Sevgi yollarında mezarlar kazar
Saygıyı indirmeyin ayak altına.

26.11.2010 İsmet GÜR

İNANMAK YETER

Dağları aşmak için; inanmak yeter
Yürüyüp de aşanları hep mutlu eder
O sevda; dağlara baş kaldıran sevda
Bu sevdalar insanı hep mutlu eder.

Ne kalemler vardır pısırığın teki
Ağaç zayıf ama; sağlamdır her kökü
Çok işlere yarar o buğdayın sapı
Sapın; samana döndüğüne bir bak.

Her cana; her kula, sevda ol yeter
Saygı her ortamı güvenilir yapar
Sevende sermaye sanılmasın biter
Aşılmaz dağları ovaya döndürür.

26.11.2010 İsmet GÜR

YILLARI PAYLAŞMAK

Yılları seninle paylaşmak zordur
Yalvarırım sana uygumu kaçırtma
Her şey zamanında bir değer taşır
Ayları yılları gel boşa geçirtme.

Bir nefes solumak an gelir zordur
İnsan böyle; onlarca halleri vardır
Sorarım dünyaya sen neden geldin
Ayları yılları boş yere geçirme.

İtersin kakarsın kendi hırslarınla
Hoşça vakit geçir oğlun kızlarınla
Sevenlerin dertli senin nazlarınla
Yılları seninle paylaşmak zordur.

24.11.2010 İsmet GÜR

28 Kasım 2010 Pazar

ŞÜKÜR ET

Geçtiğin yolları sakın unutma
Olduğun yerlere bin kere şükür et
Güzellikler güzele; er geç kavuşur
Eğer güzel ise beynindeki niyet.

Yatarsın kalkarsın isyan edersin
Şükrünü bilmez isen inan bitersin
Kendine şu dünyayı cennet edersin
Eğer güzel ise; beynindeki niyet.

Bütün canlar yaşarlar yazları kışı
İnsanı hep ısıdır güzeller güneşi
Keçtiğimiz yolların her hatırlanışı
Sizlere sevdayı! şükrü öğretir.

27.11.2010 İsmet GÜR

27 Kasım 2010 Cumartesi

BÜYÜK LAF ETME

Beni Ferhat’a; muhtaç eyleyip de
Şirin’in gözünden düşürme beni
Türlü yolları; sen bana gösterip
Öz doğru yolumdan şaşırtma beni.

Büyük laf etmede büyük işler başar
Elbet üzülürsün, tansiyonun düşer
Yeşeren çimen gibi yollarda yeşer
Seni sevdaların hep bağrına bassın.

24.11.2010 İsmet GÜR

23 Kasım 2010 Salı

MALATYA’YA HEDİYEM OLSUN

Zor yolculukları şairler yaşar
Söz sahaya sığmaz zamanla taşar
Bir asi; çıkarsa yaramı deşer
Dile ihaneti hoş göremiyorum.

Malatya ülkemin çok özel bir yeri
Ülke için yetiştirdi; İsmet İnönüleri
Her şair ülkesinin; dilde bir neferi
Tarihler içinde sen hoşsun Malatya.

Hekimhan, Arapkir candan köşelerin
Kayısı meyvesinde; çok özeldir yerin
Tanrıdan dileğim hoş olsun hallerin
Ülkemin dilinde; destansın Malatya.

23.11.2010 İsmet GÜR

SEVİN BİRİ BİRİNİ

Sevgiyi unutan var; karlı dağlarda
Saygıyı yetiştiren az; bütün çağlarda
Güzel şeyler yetişir güzelim köylerde
Sevin bir birinizi! sevin ey insanlar.

İnsanı insandan ayırtmak çok zor iş
Sanat çok sahalara işler durur nakış
Üretmek yolunda olsun büyük yarış
Sevin bir birinizi! sevin ey insanlar.

21.11.2010 İsmet GÜR

YİNE BİR SELAMIM VAR

Kalemine, kelamına, şahsına selam
Ne edersek edelim hepsi de yalan
Güzel sözün değerini azaldı bilen
Bu yolda gezenlere saygılar olsun.

22.11.2010 İsmet GÜR

22 Kasım 2010 Pazartesi

TARİF EDEMEM

Zenginlikleri size tarif edemem
Her şeyi bir kişiye vermez yaratan
Dostluklar elbette zedelenecek
Münafıklar eğer durursa arada.

En hoş zenginlik donanımlı insan
Bu sahadan gerisi inanın yalan
Üsküdar’ı keçemez her atı alan
İçinizdeki cehaleti yenin insanlar.

Bilene; bilime saygıyı gösterin
Bu sahalar vericidir gelinde görün
Cehaletin her yüzünü ortaya serin
Zenginlikleri onlara tarif edemem.

21.11.2010 İsmet GÜR

BİR PULA SATMA BENİ

Paraya bakmadım; pula bakmadım
Dünyanın malına asla hiç tapmadım
Benim çektiğimi bir kere çekmedin
Çekenlerin halinden sen bilemezsin.

Dünya malı seni sarar da kucaklar
Moralini bozar küçücük sıcaklar
Her dalda sararır bir gün yapraklar
Paraya bakmadım; pula bakmadım.

Zulümler içinde! yanlış da yok dilim
Asla yanlış işlerde! hiç olmadı elim
Hiç sebep yok iken fıtık oldu belim
Dünya malına hiç mi, hiç tapmadım.

21.11.2010 İsmet GÜR

YARASI OLMAYANLAR

Önündeki deniz her gün asileşir
Anasız körpe kuzu neden meleşir
Bir yaram var el değmeyin depreşir
Yarası olmayanlar varmıdır acep.

Allayıp süslediler bana sattılar
Dirlikten düzenden mahrum ettiler
Hiç hakları yok iken; isyan ettiler
Yarası olmayanlar varmıdır acep.

21.11.2010 İsmet GÜR

19 Kasım 2010 Cuma

SANAT YOLLARINDA

Sanat her sahaya maydanoz olur
Çirkini güzeli can kardeş bilir
Her kesim yollarında yükünü alır
Sanat yollarında sevdalarım var.

Sanat’ın güneşi aydınlıklar sunar
Çirkini eleştirir güzelleri anar
Sanılmasın dillerin kemikleri var
Dilde güzelliğe billahi hastayım.

Sanat insanlığın her devrini süsler
Yaratıcı güç verir sanatkarı besler
Herkesim kendini bir yerlere yaslar
Dildeki güzelliğe billahi sevdayım.

19.11.2010 İsmet GÜR

DALINDA ÇİÇEKTİN

Dalında çiçektin meyveye döndün
Türlü güzellikleri ürettin kendin
Huzuruna geldim şimdi efendim
Seni yaratanlara şükürler olsun.

Geceler demedin gündüzler demedin
Dallarımı bir kez kırıp silkemedin
Hep verici oldun küskün duramadın
Seni yaratanlara şükürler olsun.

Yel gibi geçiyoruz hayat yollarından
Çok gıdalar alındı güçlü ellerinden
Şikayetçi olamadık biz bu hallerden
Her şeyi yaratana çok şükürler olsun.

19.11.2010

HER ŞEYİ YİYEMİYORUM

Kişi büyüklüğü malda mülkte sandı
Vaktin biri geldiğinde oda aldandı
Benim ağzım kaç kere sütlerle yandı
Şimdi artık her şeyi yiyemiyorum

Barış türküleri hep çalınmak ister
Durma o yerlerde kendini göster
Boşa tükenmesin var olan nefesler
Şimdi artık her şeyi yiyemiyorum.

19.11.2010 İsmet GÜR

17 Kasım 2010 Çarşamba

YEŞİL ÇİMENLER

Yeşil çimenler gibi canlı olalım canlı
Seni hiç görmemiştim bu kadar heyecanlı
Arılar gelir konar çimende çiçeklere
Göz atıp dolaşalım bu doğal gerçeklere.

Ormanda ağaçların sarardı yaprakları
Artık sayamıyorum sacımdaki akları
Orman senin içinden gelip geçiyor dere
Bu güzelim yerlerden biz göçtük şehirlere.

Köyümün başı orman yüksekleri yaylamız
Bütün bu güzellikler bakınacak aynamız
Sevdadır köylerimiz yaylası ormanıyla
Kanımız temizlenir o klorsuz suyuyla.

17.11.2010

GÖRELE TİREBOLU

Ah Görele, Görele denize bakıyorsun
Ateş değilsin ama; sen beni yakıyorsun
Görele’den yukarı çıkalım Çanakçıya
Yüreklerim zayıftır; dayanmaz her acıya.

Görele’nin bir yanı; dostlarım Tirebolu
Yakıştı bu yerlere; billahi oto yolu
Güzeldir Karadeniz yeşillerin denizi
Sıcaktır insanları sorarlar halimizi.

16.11.2010 İsmet GÜR

DEĞİRMEN TAŞLARI

Değirmenlere uğrar o derelerin suyu
Değirmenin yanına getirirdik zahireyi
Değirmen un ederdi bize hep ekinleri
Unutmayın insanlar bu çileli günleri.

Sular gelir döndürür değirmen taşlarını
Oy değirmenci dayı sen çatma kaşlarını
Ayşe’me değirmende verdim benim sıramı
Ey gidi eski günler hep deşiyor yaramı.

Bütün ifadelerin saklıdır hallarında
Anan seni büyüttü değirmen yollarında
Ey gidi değirmenler sizi hiç unutamam
Siz köylerde dağsınız kenarlara atamam.

17.11.2010 İsmet GÜR

24 KASIMLARA SAYGILAR OLSUN

Bana tek harf öğreteni,
Başıma taç edeceğim.
İlk öğretmenim anamdır,
Onu hep yat edeceğim.

Özel günler anlam yüklü,
Öğretmenim çilem çekti.
Başarmakta o bir rozet,
Kendisi göğsüme taktı.

16.11.2010 İsmet GÜR

ALLAH’IN KELAMI

Dilden eksik olmasın Allah’ın kelamı
Arayıp da sorunuz yalınız kalanı
Bağrınıza basın siz size geleni
Onların kıymetini bilin insanlar.

Neşe kayıp olur; sen sahip çıkmazsan
Kim elinden tutar; sen el uzatmazsan
Sevgi bağlarına sen bir şeyler katsan
Elbette değerinizi bilir bu insanlar.

16.11.2010 İsmet GÜR

UNUTULMAMAK

Ne köyümüz kaldı nede kasaba
Demedim ömrümde bir kez ana baba
Zor günde unutuyor hısım akraba
Unutulmamış olsak ne güzel olur.

Eller değil ama yeller arkadaş
Dünya düzenine hakim bir telaş
Unutulan köyler sizlere arkadaş
Unutulmamış olsak ne güzel olur.

16.11.2010 İsmet GÜR

SENİN GÜZELLİĞİN

Senin güzelliğin yanında kalsın
Tuttum dallarına tutmaz olaydım
Yiğitleri yolundan bir kere ettim
Ettim ama sitem etmez olaydım.

Canları itemem onlara borcum var
Dostluklar arasına örmeyin duvar
Her insanın ayağı gün olur kayar
Senin güzelliğin yanında kalsın.

16.11.2010 İsmet GÜR

16 Kasım 2010 Salı

MUDANYA’DAN

Güzeli fark etmek hep emek ister
Mudanya’ya gidip biraz görmek ister
Canlar açıktı mı hep yemek ister
Kurulsun sofralar Gemlik körfezinde.

Mudanya yıldız tepen bakar ulu dağına
Körfezde lüferler takıldı balık ağıma
İsmet’in sözleri benzer zeytin yağına
Zeytininle,doğanla hoşsun Mudanya.

16.11.2010 İsmet GÜR

15 Kasım 2010 Pazartesi

SANAT DÜNYASI SEVDALARIMDAN

Sanatkar fedakarlığı ön saflara koyar
Beni benden çaldı; sanat denilen yar
Ruhlar genç olsa da,bedenler ihtiyar
Sanatı; sanatkarları sayın ey insanlar.

Bursa tarihinde çok hamleler yaptı
Kayıp olan değerleri; sürüye kattı
Bursa spor’u bir güç şampiyon etti
Tarihinle doğanla güzelsin sen Bursa.

15.11.2010 İsmet GÜR

14 Kasım 2010 Pazar

SEVENLER ÜZÜLMEYİN

Size arzuhalim var sunamıyorum
Toprağı ıslatan yağmur taneleri
Kimseler sevip de bağrına basamaz
Asla hoş olmayan karanlık yerleri.

Size arzuhalim var sunamıyorum
Gök yüzünde gezinen yağmur bulutları
Özlü sevdalara asla laf edemem
Parlasın yıldızları; azsın umutları.

Canlara can katar toprak su hava
Vaktin birinde her can kurarmış yuva
Sevenler üzülmesin asla hiç bir defa
Özgürlüğün yollarında olsun insanlar.

14.11.2010 İsmet GÜR

AŞKI ARAMAYIN

Aşkı aramayın çok ıraklarda
O içerimizde saklı duruyor
Birisi damarına basar durursa
Bu hareket sizlere acı veriyor.

Ağlatmak kolaydır gülen yüzleri
Gidenler bir daha döner mi geri
Dünyanın vardır bin bir halleri
Sizden uzakları görün insanlar.

Aşkı tarif etme; özünde saklı
Bütün ifadeler yüzünde saklı
O tavırlar sana ey dostum hak mı
Sizden uzakları görün insanlar.

Seni sevenlerinden sayacak birisi
Düzenin hoş olsun yiğitim doğrusu
Size dert olmasın dünyanın eğrisi
İçinizdeki sevdaları bilin insanlar.

14.11.2010 İsmet GÜR

13 Kasım 2010 Cumartesi

BU ÜLKE ÇOK HOŞTUR

Nemrut gölü kucaklar nemrut dağını
Ahlat mezar taşlarının görelim bağını
Başkadır buralarda yeni gün doğumu
Bir başkadır dünyada benim memleketim.

Sanattır süsleyen bütün değerleri
Yaratan güzel yaratmış görünen yerleri
Gelin kopartmayalım tomurcuk gülleri
Çok hoştur dünyada benim memleketim.

13.11.2010 İsmet GÜR

ÖLEN OLUR

Cana kıymak hoş değil, kıyanlara lanet olsun
O sofra; canlar sofrası canları çekenler gelsin
Ölen olur, kalan olur, seni senden çalan olur
Tek karıncayı incitme üzüntüden ölen olur.

Yaşayalım eğlenceyi paylaşalım tek heceyi
Dertli gördüm o koncayı dallarını kırmayalım
Damlayarak göl olurum sevenlere yol olurum
Bana bir harf öğretene ölene tek kul olurum.

13.11.2010 İsmet GÜR

İSMET GÜR’Ü ANLAYIN

İsmet Gür’ün bize nasihati buydu
Sevgide toprağı ilk sıraya koydu
İnsanlığa nasihati sevgide silleydi
Ettiği sözleri duyun ey insanlar.

İsmet’i doğuranda canlar anaydı
Sevgiden saygıdan o bir yanaydı
Veciz sözlerini bir köşeye koydu
Ettiği sözleri duyun ey insanlar.

Sanat insanlığın güçlü anahtarı
Bütün küskünler barışsalar bari
Sözlerin geziniyor bütün kıtaları
Ettiği sözleri duyun ey insanlar.

Bu topraklar sana hep sevgi verdi
Seveni sayardı yüzü hep gülerdi
O Maçka çatak da dünyaya geldi
Ettiği sözleri duyun ey insanlar.

Yazdığı şiirlerden teselli bulurdu
Gözleri kör değil seveni görürdü
Aşkın ateşlerinin külleri olurdu
Ettiği sözleri duyun ey insanlar.

12.11.2010 İsmet GÜR

12 Kasım 2010 Cuma

SÜSLEYİN İNSANLAR

İçerime düşen sevgi ateşleri
Sabrımı tüketti ben yanıyorum
Uygu mahmurluğu benden kalktı
Ancak yeni, yeni uyanıyorum.

Yataklar insanı biraz dinlendirir
O sevda gözlerimi hep nemlendirir
Kırıcı davranışlar neden gücendirir
Sevgiyi saygıyla besleyin insanlar.

Bir sevda var; beni benden çalıyor
Tatlı uygularımı hor görüp bölüyor
Hasretlik her canlıya işkence oluyor
Sevgiyi saygıyla süsleyin insanlar.

12.11.2010 İsmet GÜR

EY ŞAİR

Ey şair; gönlün alçaklarda onurun zirvede
Hitap edersin dünyaya; her memlekete
Asla katkın olamaz hiçbir tane çilede
Devirler; zamanlar sana kulak versin.

Olduğum yerlerden gerilere döndüm
Sanılmasın dünyaya paraşütle indim
Yüzünü yaratıcının cephesine döndün
Devirler; zamanlar sana kulak versin.

El açıp da dua et; yerlere göklere
Dağ, taş, ovalar bezenmiş çiçeklere
İsterim yüzleriniz hiç bakmasın yere
Sizleri asumanlar hep bağrına basar.

12.11.2010 İsmet GÜR

ŞAİR’İN DÜŞÜNCELERİ

Şairleri düşünceleri bir yerlere götürür
Her şeyi yazamazlar bir yerlerde durur
Herkes bir güzele gönlünü tam verir
Ne güzeller gördüm sahipsiz kaldılar.

Çirkinle, güzelle; hep harman olurlar
Karanlıklardan bile ilham alırlar
An gelir zindanlarda mahkum olurlar
Şairleri düşünceleri hep neden ezer.

Asla oyun bozmazlar kurucudurlar
Yanlışa her cepheden vurucudurlar
Yolun ötelerini sanki görücüdürler
Şairleri haksızlıklar hep üzer durur.

Düşünceleri inanın her sahayı kapsar
Yanlışlar karşısında bomba olur batlar
Canların yaşadığı bütün memleketler
Şairler ezilirler; bir çok yük altında.

Bütün sermayeleri kalem ile kağıt
Acılar üzerine yazarlar; pek çok ağıt
İş verenler nerede; hep verirler öğüt
Şairler ezilmezler her yükün altında.

Nice dağlar vardır; hep çöllerin dağı
Her rüzgar sallayıverir ağaçta yaprağı
Üzerimize düştü; sanki ölü toprağı
Şairler ezilmezler her yükün altında.

İsmet Gür her değerden birazcık yazar
Hakka sahip çıkar; haksızları üzer
Ona ilham verir, gökteki yıldızlar
Şairler ezilmezler her yükün altında.

Onları mahpuslara; tıkanlar yanlış etti
Ülkelerin dilleri niçin azaplar çekti
Uyuyan toprak dahi uygusunu derk etti
Şairleri; düşünceleri hep ezer de durur.

12.11.2010 İsmet GÜR

CANDAŞ DEDİKLERİN

Gün ağarmaya başladığı vakit
Güneş karanlıkların canına okur
Beni üzen insanlığın fakir yönleri
An gelir gözetleriz bütün anları.

Zindan görmeyen her şeyi bilemez
Bir sevdam var ama; asla gelemez
Yolun ötesinde dertler tükenmez
Candaş dediklerin yanında olmaz.

Karanlıklar bitirir dev aydınlıkları
Söndürmeyin yakın siz o ışıkları
Dört mevsimde yaşarız ayrılıkları
Candaş görürüz hep ayrı dururlar.

09.11.2010 İsmet GÜR

9 Kasım 2010 Salı

ŞİİR PINARLARIMA

Şiir pınarlarıma yine hoş geldiniz
Bu yol dilde güzelliğin en hoş yanıdır
Kimilerine şiirlerim iğne gibi batar
Kimilerine ise; aynı ilaç gibidir.

Sözde ustalığın hiç mektebi yoktur
Lafını bilmezlerin sayıları çoktur
Bir kötü söz edip; çok yürekler yaktın
Sınırlarından taşma; uslan be gönül.

Birisi dertli; dillerini saatlerce döktü
Lafını bilmezlerden hep çileler çekti
Görünmez yerlerde göz yaşları döktü
Güzel söz edenlere saygılar olsun.

Maziyi kirleten sözlere lanet olsun
Güzel söz edenler buyursun da gelsin
Şiirlerim sizlere biraz ilham versin
Sözü güzel olanlara saygılar olsun.

09.11.2010 İsmet GÜR

KIRKŞEHİR’E HEDİYEM OLSUN

Meşhurdur o yörenin şair ve ozanları
Bağrımıza basalım gelin bütün canları
Kırkşehir bu ülkenin unutulmaz yeridir
Gönülden olan sevgi buzulları eridir.

09.11.2010 İsmet GÜR

8 Kasım 2010 Pazartesi

EĞER DIŞLARSAM

Seni sahiplenmez eğer dışlarsam
Yerden yere vur da üz beni beni
Ellerin kalemlerin hakimi iken
Okunacak yazılarla yaz beni beni.

Bir tarafında durur nimet bağları
Yel gibi geçiyor gençlik çağları
Nice canlara kıydı balık ağları
Sen beni yaşatanlardan ol bari barı.

Yorucudur dünyada sahipsiz kalmak
Hoş olur kalemin gücünü bilmek
Bütün yaratılanları hep mutlu görmek
Sen beni yaşatanlardan ol bari bari.

Seni sahiplenmez de; eğer itersem
Görebildiğin kadar kötü gör beni beni
Uçan kuşlar benim can dostlarımdır
Bastığın topraklardan sor beni beni.

An gelir de söner elimde fenerim
Gençlik yıllarıma acırım yanarım
Güzeli her sahada çekinmez anarım
Okunacak yazılarla yaz beni beni.

08.11.2010 İsmet GÜR

GÜZELLİK YOLLARINDA

Sözde güzellikte tek hece olayım
Güzeli gördüğümde ilham alayım
Eğer zorda isen çıkıp da geleyim
Güzellik yollarında hep dost kalalım.

Demleyip de içelim semaverde çayı
Dilerim bozulmasın şu dillerin yayı
Gönülden severim dostluklar kurmayı
Güzellik yollarında hep dost kalalım.

Açan çiçeklerin haline biraz bakalım
Çirkinlerin kahrını biz nasıl çekelim
Allah aşkına güzel laflar edelim
Güzellik yollarında hep dost kalalım.

Bir birini hiç kırmaz şu yarışan atlar
Güzellikler değildir; villalar yatlar
Sözdeki güzellikle gönüller rahatlar
Güzellik yollarında hep dost kalalım.

07.11.2010 İsmet GÜR

ZORU BAŞARMAK

Zor yolun yolcuları biraz sabır ister
Haydi Şenol Güneş kendini göster
Bütün rakiplerini köşelere kıstır
Taraftar kendine gelmek istiyor.

O yörelerde; namın adın var senin
Trabzon spor da tadın var senin
Özledi seni artık yine memleketin
İstemem Trabzon spor kalmasın yetim.

27.11.2009 İsmet GÜR

6 Kasım 2010 Cumartesi

SEN BENİM GÜLÜMSÜN

Şafağın atışını an be an izledim
Bir tarafını benden neden gizledin
Tomurcuk güle bakmaya bezmedim
Sen benim koncamsın ölene kadar.

Güneşin doğuşunu an be an izledim
Aydınlıklar hoştur asla bezmedim
Gittin; gideli bir mektup yazmadın
Sen benim koncamsın ölene kadar.

Kuşların ötüşlerini an be an izledim
Güzeldi cıvıltıları asla hiç bezmedim
Kimsenin düzenini el atıp bozmadım
Sen benim canımsın ölene kadar.

05.11.2010 İsmet GÜR

ARADIĞIN SEVDAYI

O sisli yolların sen yolcusu olma
Yollara çıktığına pişman olursun
Karanlıklar insana hep ilham verir
Aradığın sevdayı ha gayret bulursun.

Sisli havalarda çok canlar perişan
Çektiğin çilelerden dersler almışsın
Hayatın bir yerinde sanki ölmüşün
Aradığın sevdayı ha gayret bulursun.

Sisli havalarda göz gözü göremez
Neler çektiğini kimseler bilemez
Acılar çekmeden bayramlar olamaz
Aradığın sevdayı ha gayret bulursun.

Tırnağını dişine tak; kendini göster
Seviyorsan rüzgarları acımadan estir
İnsan ömrü çok kısa; birkaç nefestir
Aradığın sevdayı ha gayret bulursun.

05.10.2010 İsmet GÜR

4 Kasım 2010 Perşembe

FERHATLA ŞİRİN

Beni ancak Ferhat’la o Şirin anlar
Aşkın ötelerinde hep yanan onlar
Birliğin bereketi inanın fazladır
Gelin de beraber olalım ey canlar.

Evlatlar göremezler eşlerin işini
Seversen sayarsan ağrıtmaz başını
Yatağını hazırlar da pişirir aşını
Gelin de beraber olalım ey canlar.

Ferhat’la Şirini insanlar yaşayın
Huzurla dirlikte olsun biraz payın
Sayıp sevenlerin kölesi olayım
Gelin hep beraber olalım canlar.

İyi gün kötü günü bazen unutturur
En ala güzellere bile; isyan ettirir
Sağlam arabaları vitesten attırır
Gelin de birlikte olalım ey canlar.

03.11.2010 İsmet GÜR

TESLİM EDECEĞİM

Bir derdim var sana arz edeceğim
Gittin de dönmüyorsun a nar çiçeğim
Dünyanın çivisi ellerimde değil
Er geç emanetimi teslim edeceğim.

Hani gel diyordun ardına bakmadan
Severim sayarım seni hiç bıkmadan
Yetiş imdadıma çileler çekmeden
Er geç emaneti teslimi edeceğim.

Her insan koruyamaz beş tane koyunu
Maddeler değiştirdi güzelim huyunu
Demler de; içemezsin bir bardak çayını
Er geç emaneti teslim edeceğiz.

03.11.2010 İsmet GÜR

SEVGİ YOLLARINNA

Sorarım kimin var; sen yaslanacaksın
Toprağa girdiğin zaman uslanacaksın
Güzelliğe dur demeyin; yolunda aksın
Sevgi yollarına emek verin canlar.

Zor anında aramaz; kimin kimselerin
Fırsat bulsam durmaz ağaç dikerim
Baldan tatlı olsun ey insan sözlerin
Sevgi yollarına emek verin canlar.

Gök yüzü yer yüzü çok seviyor sizi
Herkese açamıyoruz biz defterimizi
Hatırlamak sünnettir dostlarımızı
Sevgi yollarına emek verin dostlar.

Bütün canlarda olur sayısız meziyet
Yaratılan; yaratılana etmesin eziyet
Anlatamam ortada malumdur vaziyet
Sevgi yollarında emek verin canlar

03.11.2010 İsmet GÜR

2 Kasım 2010 Salı

KÖYLERİN HASRETLİĞİ

Özledim köyümdeki klorsuz suyu
Başka başka oldu insanların huyu
Vadisinden akıyor melenin çayı
Neden derk eyledik biz o köyleri.

Kırdık yüzlerimize bakan aynayı
Elimizde bıraktılar tokmakla yayı
Bizler hep istedik şehirli olmayı
Biz neden derk ettik o köylerimizi.

Nadasa bıraktık buğday tarlasını
Teneffüs ederdik güzel havasını
Yayla yollarında yolcu olmasını
Biz neden derk ettik güzel köyleri.

Hep sanayi dediler bizi solladılar
Köylerden şehirlere kovup yolladılar
Dayımız yok diye işe de almadılar
Biz neden derk ettik güzel köyleri.

Şehirliler unuttu tezek kokusunu
Kalpler yaşıyor mu Allah korkusunu
Değirmenler yapardı bizlere unu
Biz neden derk ettik güzel köyleri.

01.11.2010 İsmet GÜR

ŞİMDİ UNUTULDUM

Size verdiğim yıllara çok yazık
Şimdi unutuldum yalnız başıma
Bütün değerleri bırakıp gideriz
İki tek söz yazılır; mezar taşına.

Çeşmeler yaptırsam geçen su içerdi
Birkaç ağaç diksem çiçekler açardı
Utanmazlar unutmayı nasıl becerdi
İki tek söz yazılır; mezar taşınıza.

Okşayıp severdim tomurcuk gülleri
Yaratan güçsüz koyar; güçlü elleri
Acırım ben sizlere verdiğim yılları
İki tek söz yazılır; mezar taşınıza.

01.11.2010 İsmet GÜR

1 Kasım 2010 Pazartesi

MUDANYA’NIN YIDIZ TEPESİ

Gemlik körfezinin en hoş yanısın
Güneş doğduğunda hep selam verirsin
Mudanya ülkemin çok özel bir yeri
Yıldız tepen Armutluya selam gönderir.

Yıldız tepesi sevdadır gelenleri çoktur
Belgide Marmara da hiç emsali yoktur
Marina limanı yanında ayrı bir duraktır
Zeytininle havanla hoşsun Mudanya.

28.10.2010 İsmet GÜR