4 Ekim 2008 Cumartesi

NİCE AİLELER GÜZEL İZMİR YASTA

Trafik canavarı yine kol geziyor,
Zafer ilkokulu kanlar ağlıyor,
Kapadokya gezisi zindan oluyor,
Başınız sağ olsun analar babalar.

İzmir'in üstüne kara sis çöktü,
Nice ana babalar göz yaşı döktü,
Minik evlatlarımızın kanları aktı,
Başınız sağ olsun analar babalar.

Ateş düştüğü yerleri yakar,
Nice sevdaları alır götürür,
Dalgasız denizde gemi batırır,
Başınız sağ olsun analar babalar.

Otuz üç evladımızı alıp götürdü,
Her aile içinde bir gemi batırdı,
Cenazeleri İzmir'e bir uçak götürdü,
Başınız sağ olsun analar babalar .

İsmet'in Mudanya'da yüreği yandı,
Artık bıçak kemiğe dayandı,
Nice aileler evlatsız kaldı,
Başınız sağ olsun analar babalar.

Trafik canavardır yoktur merhameti,
Nice yuvaları yıktı viran eyledi,
Analar babalar hep feryat eyledi,
Başınız sağ olsun analar babalar.

Bu suçlar ağırdır affedilmemeli,
Suç işleyen cezasını hemen görmeli,
Yok etti bir anda otuz üç güzeli,
Duyun feryatları ey yönetenler.

Duyarsız bir millet dertten kurtaramaz,
Kalemime söyledim doğruları yaz,
Azrail sebepsiz elbet can almaz,
Başınız sağ olsun analar babalar.

Trafik kazaları çağın belası,
Çare bulunmuyor, gözü kör olası,
İnşallah düzelir bundan sonrası,
Başınız sağ olsun analar babalar.

14.04.2007 İsmet GÜR

GENÇLİĞE NASİHAT

Sözleriniz bal olsun dudaklar kiraz.
Gençliğe seslenmek istiyorum biraz.
Siyaset tuzaklarının içine girmeyin,
Geçmişte dökülen kana bakın biraz.

Bir kıvılcım ağzınızın tadını kaçırır.
Soysuzlar hayallerini böyle becerir.
Düşene sanmayın herkes su içirir.
Geçmişte dökülen kanlara bakın.

Bütün hayalleriniz yarılarda kalır,
Acımasız tuzaklar çok canlar alır,
Devir gelir geçer amma izleri kalır,
Geçmişte dökülen kanlara bakın.

Tuzaklar kurulur bir kargaşa için,
Taze güllersiniz güller gibi açın,
Zamanı geldi mi rüzgar gibi esin,
Zamansız rüzgarın faydası olmaz.

Huzuru bozmak an meselesi,
Hainler pusuda gözü kör olası,
Mutluluk bekliyor sizden sonrası,
Zamansız rüzgarın faydası olmaz .

Ana baba hayallerle büyütür sizleri,
Hafızanızdan çıkmasın tarihin izleri,
Ağlatmayın ne olur gülen yüzleri,
Geçmişte dökülen kanlara bakın.

15.04.2008 İsmet GÜR

LAFIN SIRASI

İyi koku alır itlerin iti,
Yalnız koymayın evde avradı.
Düşüncelerinde olma çok katı,
Sana da birileri sığınmak ister.

Cepte olmayanı hangi el versin,
Yalnızlık bal olsa sende bıkarsın.
Sözün güzelini hemen çakarsın,
Lafın sırası geldiği zaman.

İz sürenler bir gün menzile varır,
Canlar sevenlerini daima korur.
Sözün güzelini hatipler becerir,
Lafın sırası geldiği zaman.

23.09.2008 İsmet GÜR

TEKLEYENLER VAR

Beni bu yerlerde boşa bekletme,
Oralarda yolumu bekleyenler var.
Dünya aleminde işimiz çok zor,
Ayni saflarda tekleyenler var.

Her gülen kişi keyfinden gülmez,
Yolunu beklerim bir türlü gelmez.
Kadir bilmezlerden iyi yar olmaz,
Aynı saflarda tekleyenler var.

23.09.2008 İsmet GÜR

GİDİLMEYEN YERLER

Gidilmeyen yerler sahipsiz kalır,
Sahipsiz yerler viranedir beyler.
Sahip çıkılmayan onca değerler,
Sahipsizliklerine hep isyan eyler.

Unutulmak dostlar zorların zoru,
Görüşemiyoruz çok zamandan beri.
Verdiklerini tabiat bir gün alır geri,
Gidilmeyen yerler sahipsiz kalır.

23.09.2008 İsmet GÜR

ANKARA'DA DAYIMIZ YOK

Kahvemiz yok çayımız yok, Ankara’da dayımız yok.
Onca olan pisliklerde zerre kadar payımız yok.
Nefesleri kokanlar var, aval aval bakanlar var,
Ateşleri yakanlar var, zerre kadar katkımız yok.

Feryat etmek yürek işi, kendini bilen her kişi.
Kabadayıların başı Ankara’dan emir alır.
Kimi yolda izde kalır, sürünecek hali kalmaz.
Hak hukuk nedir bilmeyen, kabrinde huzuru bulmaz.

19.09.2008 İsmet GÜR

GÜZELSİN KINALI GELİN

Kına yakma saçlarına, sen zaten güzelsin gelin.
Kıyametler mi kopacak, dokunsa eline elim.
Kına sürme ellerine, sen zaten güzelsin gelin.
O amansız diyetlerle çok inceliyormuş belin.

Güzelsin özün sözünle, hem baharınla yazınla.
Yanında gezen kızınla, güzelsin kınalı gelin.
Çoklarına beş çekersin, sen şekerden de şekersin.
Neden kaşını çatarsın, güzelsin kınalı gelin.

19.09.2008 İsmet GÜR

MEZAR TAŞLARINA

Yoldan çıkanlara bir nasihatim var,
Mezar taşlarından ibret alsınlar.
Eğer hak çizgisinden çıkmış iseler,
Allah’a sığınıp da yola gelsinler.

Nerede mal mülkler buralarda değil,
İbret almayanlar inanın çok cahil.
Bir gün yakamıza yapışır Azrail,
Sırat köprüsünü hatırlayınız.

18.09.2008 İsmet GÜR

EŞİME SELAM



Kapıyı açtığında hal hatır soran,
Yedirip içirip serip yatıran,
Ben üzüldüğümde yanımda duran,
Canım eşime selamlar olsun.

Eş dediğin nedir, o bir yoldaştır,
Bazen ana kardeş, bazen sırdaştır.
Sadık olmayan eşlerin işleri yaştır,
Canım eşime selamlar olsun.

Eş dediğin eşinin kuyusunu kazmaz,
Huzuru temin eder ve asla bozmaz.
Virane yerlerde yalnız gezmez,
Canım eşime selamlar olsun.

24.09.2008 İsmet GÜR

FIRSATINI BULDUN MU

Yalnızlık senin kaderin değil,
Karşıki tarafları gör bari bari.
Siyah saclarını dağıtıp durma,
Fırsatını buldun mu ör bari bari.

Güzele tuzaklar kuranlar olur,
Ardından koşup yoranlar olur,
Maharetin daima izleri kalır,
Hünerli elleri sev bari bari.

15.09.2008 İsmet GÜR

MENFAAT DÜZENİ

Durma öyle ne olur ayrı saflarda,
Neyin kavgasını veriyoruz biz.
Birliğin meşalesi yeter ki yansın,
Kafileler halinde geliyoruz biz.

Şeytanla melekler bir birine karşı,
Kiminin ekmeği yok, kiminin işi.
Saygıda sevgide olan duruşu,
Gıpta ile her zaman kıskanıyorum.

Sövenle sevenin yerleri ayrı,
Dalgalı denizlerde geminin seyri.
Ne kadar düzeltsek bir tarafı eğri,
Menfaat düzeni nelere hükmediyor.

15.09.2008 İsmet GÜR

BİRİSİ VAR

Birisi var, senin altını oyar,
Birisi var, seni adam yerine koyar.
Birisi var, mevkiinin hatırını sayar,
Merdivenden düşeni bilir misin hiç.

Çok günlerimi ağlayarak geçirdim,
Yavaş yavaş iştahımı kaçırdın,
Onca işleri sen nasıl becerdin,
Merdivenden düşenleri bilir misin hiç.

Düşmek düşürülmek büyük eziyettir,
Bir çuval inciri sen berbat ettin.
Bütün kredilerini gülüm tükettin,
Merdivenden düşenleri bilir misin hiç.

12.09.2008 İsmet GÜR

NESİNE KANAYIM

Nesine kanayım içi boş sözlerin,
Temelsiz binanın haline benzer.
Dünyanın düzeni maalesef böyle,
Güçlü güçsüzü istedi mi ezer.

Bülbüle demişler sesin ne güzel,
Ağzı laf eden okur durur gazel.
Damlalar birikirse oluşacak göl,
Herkes kadir kıymet bildiği zaman.

11.09.2008 İsmet GÜR

DİL YARASI

Doğru söz kılıça benzer, vurduğu dalları keser,
Ana, baba, yar tanımaz, dostlar bile sana küser.
Her insana nasip olmaz kusurları yüze vurmak,
İki şeyi birbirinden kolay değildir ayırmak.

Acı, tatlı ve ekşiler, ağlayan yüz nasıl güler,
Birtek elde birçok hüner olmaz deme olur evlat.
Gökte yıldızlar sayılmaz, canı çıkan hiç ayılmaz,
Cana canana kıyılmaz, canlar sevgi ister oğul.

Beşikte ağlayan kuzum, bugün yine yalnızım,
Gider kışın, gelir yazın dağların buz tutar oğul.
Hayatın iki yüzü var, yüreğimde bir sızı var,
Yine bana o sevdamın dal kesecek bir sözü var.

Bir dersen bin işitirsin, beni hep yalınız korsun,
Hiç kanaatkar değilsin, şükründen aciz nankörsün.
Servilere bakıp durma, onların altı son durak,
Sevgi saygı özün olsun, vahlanışlarını bırak.

13.12.2005 İSMET GÜR

KARA SEVDALARA

Yol var insana çok şeyler öğretir,
Yol var ki tükenmez bir hazinedir.
Yollar tükenmez de beni tüketir,
Kara sevdalara düştüğüm zaman.

Nelere yandığımı ah bir bilebilsen,
Beni hiç yormadan çıkıp gelebilsen,
Dünyada ahrette dostum olabilsen,
Kara sevdalara düştüğüm zaman.

Yollarım tükenmez beni tüketir,
Güvenilir insan olmak bir hazinedir.
Bilmem şu mecnunun bana sözü nedir,
Kara sevdalara düştüğüm zaman.

11.09.2008 İsmet GÜR

ZEKATINI VERMEK

Servetine servet katmak isterken,
Zekatını vermek aklına gelsin.
Kirli kapıların arkasında kalma,
Meydanda dolan da, sevenler görsün.

Damağına tat vermez meyvenin hamı,
Atını alanlar geçiyorlar Şam’ı.
Yiğitler öldü mü, kalacak namı,
Meydanda dolan da, sevenlerin görsün.

Küçüktün büyüdün bir işe yara,
Kulak ver ne olur sen bu çığlıklara.
Kemale erdin mi, dönersin nara,
Meydanda dolan da, sevenlerin görsün.

10.09.2008 İsmet GÜR

CUMHURİYET

Cumhuriyet milletimin sonsuz abidesi,
Aydınlığı çoktur yoktur hiç gölgesi.
Mevzilerden duyulan şehitlerin sesi,
Bayrağımıza rengini vermedi mi beyler?

Anafartalar! Çok tarihler yazdı,
Öksüzleri bu millet sanılmasın ezdi,
Çanakkale milletimin tarihini yazdı,
Bayrağı; burçlara diktiği zaman.

Kanla irfanla kuruldu bu cumhuriyet,
Ecdadımız çekti çok büyük eziyet,
Bugünler milletime olsun afiyet,
Cumhuriyetin kıymetini bilelim beyler.

09.09.2008 İsmet GÜR

MİNNETTARIM ÜÇ DEĞERE

Bizler minnettarız; güneşe ile aya,
Asla ihanet etmez onlar dünyaya.
Teneffüs ettiğimiz; o güzel havaya,
Yoksa bu değerleri hor görenler mi var?

Hepsi de ekseninde; gezinip de durur,
Birbirinden ayrı kalan canlılar ne olur?
Şu fani dünyaya; bunlar hep hayat verir,
Yolun öte yanlarını görmeyenler mi var?

Suyun olduğu yerler bir başka değer,
Kuru ağaçları hangi bilekler eğer,
Canlılara hayat veren bu üç tane değer,
Artık bu değerleri hor kullananlar var.

09.09.2008 İsmet GÜR

HAYVANLAR ALEMİ

Hayvanlar alemi en çok sevdiklerim,
Yıllarca besleyip ekmek verdiklerim.
Sana yar olamaz senin hor gördüklerin,
Yılanı cihanı sevenler de var.

Hayvanlar kainatın olmazsa olmazları,
Bize çok dersler verir küçücük bir arı.
İnsanlık biraz duysun bu feryatları,
Yılanın cihanın da sevenleri var.

10.09.2008 İsmet GÜR

YOLUN ORASINDA

Hayat veren değerleri kenara atamam,
Biri saygı, diğeri de sevgidir.
Dargınlıklar; sana asla yar olamaz,
Bütün küskünleri; ara bul barıştır.

Hayatın içinde kırk bir pencere,
Acı sözler; benzer kılıca, hançere.
Neyi pişirebilirsin; boşsa tencere,
Yolun ötelerinde; dargınlar mı var?

Yollar ayrı ama; bir gün buluşur,
Çok küçücük şeyler! Dostluk oluşdurur,
Yaşla kuruları; bir birine karıştırır,
Yolun oralarında; dargınlar mı var?

09.09.2008 İsmet GÜR

BASTIĞIN TOPRAĞIN

Bu toprağın vardır bir çok damarı,
Canlılara hissettirir kışı baharı.
Mayıs aylarında; uçuşan o arı,
Balını kovanlara taşımaya başlar.

Nice canlılara o hep hayat verir,
Devri tükenenleri döner geri alır.
Sahip çıkmayanlar ekmeksiz kalır,
Bastığınız toprağın hünerine bak.

08.09.2008 İsmet GÜR

ŞÜKRANLARIMI SUNARIM

İsimleri unutulmuş; gerilerde neleri var,
Çirkinlere kucak açsan sanma ki kıyamet kopar.
Yeri gökleri incele; damlalar dönecek sele,
Öksüze uzanan ele; şükranlarımı sunarım.

İlgisizlik kötü haldır; başına gelenler vardır,
Öksüzlük kader değildir, öksüze dünyası dardır.
Görmek isteyenler görür; önlerini arkasını,
Paylaşmak ne kadar hoştur; komşularının yasını.

Kalemim var, kitabım var, sana bir nasihatim var,
Dünya sana dar gelmesin; her köşede bir katın var.
Hep çıralar gibi yanan arkadakileri anan,
Paylaşmaya ayır zaman; sevenlerin olsun senin.

07.09.2008 İsmet GÜR

ASKERSİZ BİR MİLLET

Vatanı olmayanın bayrağı olmaz,
Bayrağımıza sahip çıkalım beyler.
Bayraksız bir millet ayakta durmaz,
Orduyu yerden yere vurmayın beyler.

Çürümüş taşları ayıklayalım,
Onca feryatları biraz duyalım.
Çirkini güzelin yerine nasıl koyalım,
Orduyu yerden yere vurmayın beyler.

Onlar bu ülke için sonsuz nöbette,
Havada karada her vaziyette.
Asla huzur olmaz sonsuz eziyette,
Orduyu yerden yere vurmayın beyler.

03.09.2008 İsmet GÜR

UZUN SÖZDE

Dost bilirsin ama sır olur gider,
Senin arkandan kötü sözler eder.
Anlayana inanın iki söz yeter,
Uzun sözde yalanlar inanın çoktur.

Boş yayığa suyu koyup da çalkalar,
Vaktinde yatmaz zamansız kalkar,
Dünyayı kendine eder durur dar,
Uzun sözde yalanlar inanın çoktur.

03.09.2008 İsmet GÜR

LEYLEĞE SÖZÜM VAR

Leylek yuvasını her yerde yapmaz.
Aslan yavrusunu yalnız bırakmaz.
Karınca küçüktür durup da bakmaz.
Doğada çiçeklerin açışına bak.

İncir çekirdeği, o da bir üreten.
Saymakla bitmez, gelen var geriden.
Dağları taşları bile eriten.
Sevginin kolundan tutar mısın sen?

Canlılar alemi hayatın özü.
Yerinde söyler İsmet her sözü.
Sanılmasın kördür feleğin bir gözü.
Düşenin kolundan tutar mısın sen?

03.09.2008 İsmet GÜR

ÖMER'İN HİKAYESİ

Sevdalardır sana bana hayat veren.
Sevdasız yürekler inan zordadır.
Aradıklarımı bulamam deme.
Aradıklarında inan dardadır.

Sevenler yanar sevda ateşine.
Akıl sırlar ermez feleğin işine.
Kaderde var ise gelecek başına.
Ömer’in hikayesini bilir misin hiç.

02.09.2008 İsmet GÜR

BİR HABER

Kara kalemle çizdim senin resimlerini.
Görmek istemiyorum ağlayan günlerini.
Dil yarası arkadaş derin oluyor derin.
İstemem havaların asla olmasın serin.

Hoş olan gönülleri yıkmaya ne gerek var.
Meyvesiz ağaçlara çıkmaya ne gerek var.
Gelip de geçen günler hep bakıyor gözüme.
Gözüm takılıp durur dalda olan üzüme.

Ne hayaller kurardım zamanın bir yerinde.
Ararsan ne bulursun ateşin küllerinde.
Her şey devrinde lazım bilenlerle beraber.
Gidenler kayıp oldu alınmıyor bir haber.

29.08.2008 İsmet GÜR

SENİ SEVDİĞİMDEN

Seni sevindirmek hep hayalimdir.
Canların içinde çok farklıdır yerin.
Sevip saydığın onca insanların.
Yüreklerinde vardır senin değerin.

İnsanı sevindirmek çok kolay değil.
Kol kanat gerip sahiplenmek gerek.
O sevgi daima büyüyen çınardır.
Ancak güvenilen insan olarak.

24.08.2008 İsmet GÜR

ANAMIN KOCASIYLA

Gök yüzünden yağan nurlar gibisiniz,
Beni hep bağrına basan anacığım.
Senin değerin kalbimde başkadır,
Hasretliğinden yandım babacığım.

Onca kardeşlerim arkadaşlarım,
An gelir gözlerimden akar yaşlarım.
Beynimin içinde bin bir düşlerim,
Sizin ateşinizle yanar babacığım.

24.08.2008 İsmet GÜR

VEFA BORCUMU

Sana da bir gün ödeyeceğim ,
Fırsatını bulursam vefa borcumu .
Zorların altından sıyrılıp çıkmak ,
Her baba yiğitin bilmem harcımı .

Zamane düzeninden bilginiz olsun ,
İstemem açan çiçekler solsun .
Sen değil kadehler yalınız kalsın ,
Sensiz bir bardak su içemem Leyla .

Güneşin doğuşu batışı başka ,
Sen benim yanımda olsaydın keşke .
Hiç uğruna yaktın beni ateşte ,
Sorarım sana değermiydi hiç .

Güvenilen insanlar güllere döner ,
Yolları ayrılanlar ellere döner .
İlgisiz kalan ateşler söner ,
Sana ödeyeceğim vefa borcumu .

09.08.2008 İsmet GÜR