Kalemim yas tutmuş yollarım duman
Sevdayı itip, kakıp; kenara koymam
Sana yakışmıyor sözünden cayman
Yiğitlerin içinde göreyim ben seni.
Kaleme alınmayan; sözler uçar gider
Sevilen sevdalarına ihanet mi eder
Her canlı bir vakit uygulara yatar
Uyumayan canların çok derdi vardır.
Beşeri alemlerin biz neresindeyiz
İnsanlarda olmalı; ar edecek yüz
Ne kadar yazsam da inanın çok az
Sana yakışmıyor sözünden caymak.
İsmet değil; kalemi feryat ediyor
Doğruluğun gemisi; zor bela gidiyor
Ucuza kapatılmış! Pahalıya satıyor
Sana yakışmıyor sözünden caymak.
14.12.2010 İsmet GÜR
15 Aralık 2010 Çarşamba
14 Aralık 2010 Salı
FIRTINALARIN ETKİSİNDEYİM
Pes belli; fırtınaların etkisindeyim
Şiirler benim için bölünmez bir bütün
Bir zaman taneydik! biz o başaklarda
Her bütünden bizi ayırtacak ölüm.
Dünyada; yaşantımız inanın kıl payı
Dilerim şairlerin azalmasın soyu
Her coğrafyada vardır dertliler köyü
Pes belli; fırtınaların etkisindeyim.
14.12.2010 İsmet GÜR
Şiirler benim için bölünmez bir bütün
Bir zaman taneydik! biz o başaklarda
Her bütünden bizi ayırtacak ölüm.
Dünyada; yaşantımız inanın kıl payı
Dilerim şairlerin azalmasın soyu
Her coğrafyada vardır dertliler köyü
Pes belli; fırtınaların etkisindeyim.
14.12.2010 İsmet GÜR
AYRILIK ANLARI
Uzaklarda durma be hey hayırsız
Ellerimden tut da al götür beni
Seven sevdalıların esiriyim ben
Uçurtma yaparak; al uçurt beni.
Bir demet çiçeğin! biri ol yeter
Senin kokuların beni mutlu eder
Son nefes her canı; canından eder
Ayrılık anları hep acı verir.
14.12.2010 İsmet GÜR
Ellerimden tut da al götür beni
Seven sevdalıların esiriyim ben
Uçurtma yaparak; al uçurt beni.
Bir demet çiçeğin! biri ol yeter
Senin kokuların beni mutlu eder
Son nefes her canı; canından eder
Ayrılık anları hep acı verir.
14.12.2010 İsmet GÜR
SALİHLİ’YE ARMAĞANIM OLSUN
Şairler yollarını diliyle süsler
Ressamlar yollarını eliyle süsler
Her şairi; aldığı ilhamlar besler
Şiir bir sevdanın yansımasıdır.
Salihli ülkemin hoş bir yanıdır
Üzüm tarlaları; er meydanıdır
İnsanı ülkemde canların canıdır
Şiir yollarında hoşsun Salihli.
13.12.2010 İsmet GÜR
Ressamlar yollarını eliyle süsler
Her şairi; aldığı ilhamlar besler
Şiir bir sevdanın yansımasıdır.
Salihli ülkemin hoş bir yanıdır
Üzüm tarlaları; er meydanıdır
İnsanı ülkemde canların canıdır
Şiir yollarında hoşsun Salihli.
13.12.2010 İsmet GÜR
ŞAİR VE ŞİİR NADİR DEĞERLERDİR
Sözde ustalığın hakkını veren yok
Şairlerin karnı aç amma; gözleri tok
Al şu şiir kitaplarını da ; ön saflara sok
Bütün şairlere; şiirlere saygılar olsun.
13.12.2010 İsmet GÜR
Şairlerin karnı aç amma; gözleri tok
Al şu şiir kitaplarını da ; ön saflara sok
Bütün şairlere; şiirlere saygılar olsun.
13.12.2010 İsmet GÜR
SAÇTIĞIN KOKULAR
Boş meydanların çiçeğisin sen
Saçtığın kokular güzel mi güzel
Sağında solunda olan ağaçlardan
An gelir dökülen gazel mi gazel.
Sensiz rüyaların tadı bile yok
Sevgine sığınan sevenlerin çok
Bir kere ne olur hele yüzüme bak
Saçtığın kokular güzel mi güzel.
Seversen hoş olur kibritin çöpünü
Yıllarca kokladım enfes kokunu
Paylaşarak yerdik bir tane lokumu
Saçtığın kokular güzel mi güzel.
Hiç olmadı; olamadı okuma yazmam
Zoruma gidiyor beni bir kez üzmen
Bana hayat verir sevinerek gezmen
Saçtığın kokular; güzel mi güzel.
13.12.2010 İsmet GÜR
Saçtığın kokular güzel mi güzel
Sağında solunda olan ağaçlardan
An gelir dökülen gazel mi gazel.
Sensiz rüyaların tadı bile yok
Sevgine sığınan sevenlerin çok
Bir kere ne olur hele yüzüme bak
Saçtığın kokular güzel mi güzel.
Seversen hoş olur kibritin çöpünü
Yıllarca kokladım enfes kokunu
Paylaşarak yerdik bir tane lokumu
Saçtığın kokular güzel mi güzel.
Hiç olmadı; olamadı okuma yazmam
Zoruma gidiyor beni bir kez üzmen
Bana hayat verir sevinerek gezmen
Saçtığın kokular; güzel mi güzel.
13.12.2010 İsmet GÜR
KÖPRÜLER BİR DEĞERDİR
Köprüler tüm insanlığın yüz aklarıdır
Tarihin içinde çok hoştur köprüler
Tarihine bakıp; sahip çıkmayanları
Bilmem bağışlar mı gelecek nesiller.
Her köprü bir sevdayı alırda götürür
İhanet edenlerin karşısında durur
Hayırsız nesiller bir tarih bitirir
Böylesine tarihler bitmesin insanlar.
12.10.2010 İsmet GÜR
Tarihin içinde çok hoştur köprüler
Tarihine bakıp; sahip çıkmayanları
Bilmem bağışlar mı gelecek nesiller.
Her köprü bir sevdayı alırda götürür
İhanet edenlerin karşısında durur
Hayırsız nesiller bir tarih bitirir
Böylesine tarihler bitmesin insanlar.
12.10.2010 İsmet GÜR
BOŞ YERE SATAŞMA
Derdini söyle de boş yere sataşma
İstemiyorum seni zift olup bulaşma
Sen onca yetkilerin dışına taşma
Arsızlara yüzsüzlere kendini göster.
Ne üretir; bilemem yemen çölleri
Soldurmayın siz zararsız gülleri
Kıralım huzura uzanan onca elleri
Derdini söyle de boş yere sataşma.
12.10.2010 İsmet GÜR
İstemiyorum seni zift olup bulaşma
Sen onca yetkilerin dışına taşma
Arsızlara yüzsüzlere kendini göster.
Ne üretir; bilemem yemen çölleri
Soldurmayın siz zararsız gülleri
Kıralım huzura uzanan onca elleri
Derdini söyle de boş yere sataşma.
12.10.2010 İsmet GÜR
BEN YOLLARI UNUTTUM
Ben bir faniyim hallerimi görün
Beni benden değil dostlarımdan sorun
Her şeyi görüp almam; kenara korum
Canı, canları; yaratana şükürler olsun.
Sevdayı öğrendim saygı bağlarında
Çok çile çektim gençlik çağlarımda
Yıllarca yürüdüm gurbet ellerinde
Yollar beni, ben yolları unuttum.
Bozuldu çarklarım vaktin birinde
Dertli şifa arar; duramaz yerinde
Sen büyüttün beni kibar ellerinde
Yollar beni; ben yolları unuttum.
10.12.2010 İsmet GÜR
Beni benden değil dostlarımdan sorun
Her şeyi görüp almam; kenara korum
Canı, canları; yaratana şükürler olsun.
Sevdayı öğrendim saygı bağlarında
Çok çile çektim gençlik çağlarımda
Yıllarca yürüdüm gurbet ellerinde
Yollar beni, ben yolları unuttum.
Bozuldu çarklarım vaktin birinde
Dertli şifa arar; duramaz yerinde
Sen büyüttün beni kibar ellerinde
Yollar beni; ben yolları unuttum.
10.12.2010 İsmet GÜR
13 Aralık 2010 Pazartesi
YILLARIM NEREDE
Seni aşındıran yıllara küstüm
Çilemi artıran yollara küstüm
Çiçeğimi göstermeyen dallara küstüm
Beni öksüz koyan yıllarım nerede.
Dört mevsimi yaşadık billahi hoştu
Günler aylar derken yıllarım geçti
Gençlik elimden bir kuş gibi uçtu
Beni öksüz koyan yıllarım nerede.
Düğünümüz oldu vaktin birinde
Anamız ağladı gurbet ellerinde
Rızkımızı aradık Arap çöllerinde
Beni öksüz koyan yıllarım nerede.
An gelir Azrail durdurur çarkını
Artık kimseler dinlemez şarkını
Hayat sahasının gördük çok farkını
Beni öksüz koyan o yıllar nerede.
Torunlarımız bize şimdi el oldu
Goncaydı güllerin açmadan soldu
Akşam sabah derken son durak geldi
Seni öksüz koyan yılların nerede.
Yalnızlığa itti apartman katları
Hayatın bozuldu bütün tatları
Bir türlü aşamadın önünde setleri
Seni öksüz koyan yılların nerede.
İkbal bekleyenler cephe çevre sardı
Ulu bir çınardın yaprağın sarardı
Aydınlık dünyan birden karardı
Seni çaresiz koyan yılların nerede.
İsmet’im sözlerin her telden çalıyor
Sonbaharı geçtik kara kış geliyor
Bedenin ihtiyar gözlerin gülüyor
Seni yalnız koyan yılların nerede.
Her türlü düzenim inanın bozuldu
Son durakta bana bir mezar kazıldı
Toprak büyük değer amma ezildi
Seni yalnız koyan yılların nerede.
10.12.2010 İsmet GÜR
Çilemi artıran yollara küstüm
Çiçeğimi göstermeyen dallara küstüm
Beni öksüz koyan yıllarım nerede.
Dört mevsimi yaşadık billahi hoştu
Günler aylar derken yıllarım geçti
Gençlik elimden bir kuş gibi uçtu
Beni öksüz koyan yıllarım nerede.
Düğünümüz oldu vaktin birinde
Anamız ağladı gurbet ellerinde
Rızkımızı aradık Arap çöllerinde
Beni öksüz koyan yıllarım nerede.
An gelir Azrail durdurur çarkını
Artık kimseler dinlemez şarkını
Hayat sahasının gördük çok farkını
Beni öksüz koyan o yıllar nerede.
Torunlarımız bize şimdi el oldu
Goncaydı güllerin açmadan soldu
Akşam sabah derken son durak geldi
Seni öksüz koyan yılların nerede.
Yalnızlığa itti apartman katları
Hayatın bozuldu bütün tatları
Bir türlü aşamadın önünde setleri
Seni öksüz koyan yılların nerede.
İkbal bekleyenler cephe çevre sardı
Ulu bir çınardın yaprağın sarardı
Aydınlık dünyan birden karardı
Seni çaresiz koyan yılların nerede.
İsmet’im sözlerin her telden çalıyor
Sonbaharı geçtik kara kış geliyor
Bedenin ihtiyar gözlerin gülüyor
Seni yalnız koyan yılların nerede.
Her türlü düzenim inanın bozuldu
Son durakta bana bir mezar kazıldı
Toprak büyük değer amma ezildi
Seni yalnız koyan yılların nerede.
10.12.2010 İsmet GÜR
12 Aralık 2010 Pazar
YAĞMUR SULARI
Yağmur yağdı; sularını sel etti
Dost bilirdik şimdi bizi el etti
Gitti geldi tarlamızı yol etti
Şimdi beni unuttu; ah o hayırsız.
Nöbet tuttum çeşmelerin başında
Sevdan oldum ben küçük yaşımda
Biz üşürdük! Kara kışın, kışında
Şimdi beni unuttu; ah o hayırsız.
Dert dökerdik bağda; kara sapana
Üzülürdüm sevdasından kopana
Yaylamızda davar güden çobana
Zaman gelir derdimizi dökerdik.
Yaylamızın; yollarını sel aldı
Dost bilirdik; bağı bahçesi soldu
Dedem geçtiğin yollar virane kaldı
Ben köyümü; köyüm beni unuttu.
Bir çift öküz ile; üç danamız vardı
Çileleri göğüsleyen; bir anamız vardı
Yıllar gelip geçti! Saclar hep ağardı
Ömür dediğimiz; yel gibi geçiyor.
10.12.2010 İsmet GÜR
Dost bilirdik şimdi bizi el etti
Gitti geldi tarlamızı yol etti
Şimdi beni unuttu; ah o hayırsız.
Nöbet tuttum çeşmelerin başında
Sevdan oldum ben küçük yaşımda
Biz üşürdük! Kara kışın, kışında
Şimdi beni unuttu; ah o hayırsız.
Dert dökerdik bağda; kara sapana
Üzülürdüm sevdasından kopana
Yaylamızda davar güden çobana
Zaman gelir derdimizi dökerdik.
Yaylamızın; yollarını sel aldı
Dost bilirdik; bağı bahçesi soldu
Dedem geçtiğin yollar virane kaldı
Ben köyümü; köyüm beni unuttu.
Bir çift öküz ile; üç danamız vardı
Çileleri göğüsleyen; bir anamız vardı
Yıllar gelip geçti! Saclar hep ağardı
Ömür dediğimiz; yel gibi geçiyor.
10.12.2010 İsmet GÜR
10 Aralık 2010 Cuma
MUDANYA’NIN 2.ŞİİR VE EDEBİYAT GÜNÜNE
Dilde güzelliğin ustaları çok az,
Mudanya’mız güzeldir güzele doymaz,
Düzgün dil; insanı yerden yere vurmaz,
Düzgün kelam edenlere saygılar olsun.
Hiçbir şair; şiir torbalardan çıkmaz,
Sevdasıdır dilinin hiç ihanet yapmaz,
Şairlerin çektiğini hiç kimseler çekmez,
Tarihler bizlere çok şeyleri sunar.
İsmet Gür’ün kalemi vitesten mi attı,
Mudanya’mız çok şeylere şahitlik etti,
Zeytininin tadını; bir çok millet tattı,
Nice güzeller içinde birsin Mudanya.
10.12.2010 İsmet GÜR
Mudanya’mız güzeldir güzele doymaz,
Düzgün dil; insanı yerden yere vurmaz,
Düzgün kelam edenlere saygılar olsun.
Hiçbir şair; şiir torbalardan çıkmaz,
Sevdasıdır dilinin hiç ihanet yapmaz,
Şairlerin çektiğini hiç kimseler çekmez,
Tarihler bizlere çok şeyleri sunar.
İsmet Gür’ün kalemi vitesten mi attı,
Mudanya’mız çok şeylere şahitlik etti,
Zeytininin tadını; bir çok millet tattı,
Nice güzeller içinde birsin Mudanya.
10.12.2010 İsmet GÜR
5 Aralık 2010 Pazar
SUSTURUN SİLAHLARI
Susturun silahları yedi arşa kadar,
Barut kokusu insanlığı mutlumu eder,
Güneşin aydınlattığı saha bellidir,
Karanlıklar canlılara işkence eder.
Silahın olduğu yerde mertlik arama,
Bir taraflar neden! ödüyor cereme,
Barış türküleri dönsün; yedi gül verene,
Canlılar alemi hiç dertli olmasın.
Özü hür olmayanlar hep sıkıntı yaşar,
Saygılı olanlar çok engeller aşar,
Barut kokusu! koklayanlar sefalete düşer,
İsterim insanlık sefalet görmesin.
04.12.2010 İsmet GÜR
Barut kokusu insanlığı mutlumu eder,
Güneşin aydınlattığı saha bellidir,
Karanlıklar canlılara işkence eder.
Silahın olduğu yerde mertlik arama,
Bir taraflar neden! ödüyor cereme,
Barış türküleri dönsün; yedi gül verene,
Canlılar alemi hiç dertli olmasın.
Özü hür olmayanlar hep sıkıntı yaşar,
Saygılı olanlar çok engeller aşar,
Barut kokusu! koklayanlar sefalete düşer,
İsterim insanlık sefalet görmesin.
04.12.2010 İsmet GÜR
4 Aralık 2010 Cumartesi
SAYGI TÜKENDİMİ
Yıllara sığmayan reformlar görülsün
Dış dünyaya doğru mesajlar verilsin
Zalimlikle! israflar çarmıha gerilsin
Bu millet güzel şeylere layık değimli.
Global dünyanın dertleri çoğaldı
Yolsuzluklar çok derin kökleri saldı
Dürüstlük! Bir köşede yalınız kaldı
İnsanlar güzel şeylere layık değimli.
Ekmeği üretip de; hakça paylaşalım
Silahla olan kavgaları gelin aşalım
Verici olmakta çok yönlere taşalım
İnsanlık güzel şeylere layık değimli.
Nedir yer yüzünde olan bu kavgalar
Öyle haller var ki, gülüyor kargalar
En güçlü gemileri batıran dalgalar
İsterim yer yüzünde asla olmasın.
Gözünüzü açıp İsmet Gür’ü görün
Saygılar tükendi; nerde evlat torun
Saygıyı! Dirliği baş köşeye korum
İnsanlar güzel şeylere layık değimli.
01.12.2010 İsmet GÜR
Dış dünyaya doğru mesajlar verilsin
Zalimlikle! israflar çarmıha gerilsin
Bu millet güzel şeylere layık değimli.
Global dünyanın dertleri çoğaldı
Yolsuzluklar çok derin kökleri saldı
Dürüstlük! Bir köşede yalınız kaldı
İnsanlar güzel şeylere layık değimli.
Ekmeği üretip de; hakça paylaşalım
Silahla olan kavgaları gelin aşalım
Verici olmakta çok yönlere taşalım
İnsanlık güzel şeylere layık değimli.
Nedir yer yüzünde olan bu kavgalar
Öyle haller var ki, gülüyor kargalar
En güçlü gemileri batıran dalgalar
İsterim yer yüzünde asla olmasın.
Gözünüzü açıp İsmet Gür’ü görün
Saygılar tükendi; nerde evlat torun
Saygıyı! Dirliği baş köşeye korum
İnsanlar güzel şeylere layık değimli.
01.12.2010 İsmet GÜR
1 Aralık 2010 Çarşamba
BİR TUTAM SEVGİ
Bir bulut, bir yağmur; ben neredeyim
Ötelerde durmada; gel kucakla beni
Sayısız sevdalar vardır içerinde
Özelin sayıp da kolla! sakla beni.
Bin bir güzelliğin tarifi çok zor iş
Şairler konulara işler durur nakış
Yurduna ve çevrene; özünle yakış
Seni sevdaların sevmeye doymasın.
01.12.2010 İsmet GÜR
Ötelerde durmada; gel kucakla beni
Sayısız sevdalar vardır içerinde
Özelin sayıp da kolla! sakla beni.
Bin bir güzelliğin tarifi çok zor iş
Şairler konulara işler durur nakış
Yurduna ve çevrene; özünle yakış
Seni sevdaların sevmeye doymasın.
01.12.2010 İsmet GÜR
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)