13 Aralık 2010 Pazartesi

YILLARIM NEREDE

Seni aşındıran yıllara küstüm
Çilemi artıran yollara küstüm
Çiçeğimi göstermeyen dallara küstüm
Beni öksüz koyan yıllarım nerede.

Dört mevsimi yaşadık billahi hoştu
Günler aylar derken yıllarım geçti
Gençlik elimden bir kuş gibi uçtu
Beni öksüz koyan yıllarım nerede.

Düğünümüz oldu vaktin birinde
Anamız ağladı gurbet ellerinde
Rızkımızı aradık Arap çöllerinde
Beni öksüz koyan yıllarım nerede.

An gelir Azrail durdurur çarkını
Artık kimseler dinlemez şarkını
Hayat sahasının gördük çok farkını
Beni öksüz koyan o yıllar nerede.

Torunlarımız bize şimdi el oldu
Goncaydı güllerin açmadan soldu
Akşam sabah derken son durak geldi
Seni öksüz koyan yılların nerede.

Yalnızlığa itti apartman katları
Hayatın bozuldu bütün tatları
Bir türlü aşamadın önünde setleri
Seni öksüz koyan yılların nerede.

İkbal bekleyenler cephe çevre sardı
Ulu bir çınardın yaprağın sarardı
Aydınlık dünyan birden karardı
Seni çaresiz koyan yılların nerede.

İsmet’im sözlerin her telden çalıyor
Sonbaharı geçtik kara kış geliyor
Bedenin ihtiyar gözlerin gülüyor
Seni yalnız koyan yılların nerede.

Her türlü düzenim inanın bozuldu
Son durakta bana bir mezar kazıldı
Toprak büyük değer amma ezildi
Seni yalnız koyan yılların nerede.

10.12.2010 İsmet GÜR

Hiç yorum yok: