18 Ağustos 2008 Pazartesi

İSTANBUL’DA BİR ZAMAN

İstanbul da bir koşuşturmadır tanımıyor gündüzler geceleri .
Geceleri seyir ettikçe pırıl, pırıl parlıyor İstanbul’un her yeri .
Hava limanında uçaklar gök yüzünden selam verdikçe İstanbul’a .
Seyir etmek elbet bir başka oluyor İstanbul manzaralarını.

İstanbul da tahlil ettikçe halici ve Eyüp sultanı .
Bu şehir çok büyük bir şehir, adam etti bir çok insanı .
Yeti tepe şimdilerde artık yetmiş tepelere dayandı .
Batıdan Tekirdağ doğudan koca eliyle hudutlandı .

Yetmiş iki çeşit milletin, bu şehirde can mı dayanır fiyakalarına .
İstanbul çözüm arasan da, zor bulacaksın bu trafik manzaralarına .
Öyle bir yara ki, her geçen gün dönüyor çözümsüzlükler arenasına .
Dertli şehrin insanları, an gelir apışıp kalır bu trafik manzaralarında .

Belgrat ormanlarında, biraz görürsün sende yeşilin varlığını .
Rahata döndürmek hiçte kolay değil, bu İstanbul şehrinin darlığını .
Sende havalar kararmaya yüz tutsa da, sende çareler arayanlar var.
Bir dilim ekmek bulup yiyenler, o gün kendilerini sayıyorlar bahtiyar.

28.10.2005 İsmet GÜR

Hiç yorum yok: