Haydi gidip Maçka’ya görelim Livera’yı,
Onurunun önüne asla koymaz parayı.
Hacevera içinde var tarihi binalar,
Hep beraber olalım ağlamasın analar.
Baraj yap diler baraj Larha’nın deresine,
Birazcık kulak verin İsmet Gür’ün sesine.
İspela’nın başları Akçaabat’a yakındır,
Meksila’nın içine kuş gibi uçtum indim.
Kınalı köprü bize Sümela’ya yol verir,
Tarihte varlığını insanlığa gösterir.
O yerlerde meşhurdur Hamsi köyün sütlacı,
Kızlar manastırına bakarız acı acı.
Mulaka’dan gideriz Lişer’in yaylasına,
Akçaabat Tonya gelir şenlik arenasına.
Ah Kusara Kusara sana da geleceğim,
İşlerim var Maçka da Maçka’ya ineceğim.
Esir oğlundan geçer Erzurum İran yolu,
Maçka insanlarının gurbettedir bir eli.
Larhan’ın dağ başları yaylaların merkezi,
Yaz geldi mi o dağlar hoş karşılar herkesi.
Tarihler büyük yazdı Karadeniz adını,
Yeşiller candan sever benim memleketimi.
Trabzon tarihinde boynu bükük duramaz,
Ülkesinin önünde hiçbir şeyi göremez.
Yöre insanı sever hamsinin tavasını,
Asla unutamazsın yersen muhlamasını.
Tarihi ipek yolu Maçka içinden geçer,
Çok boldur ormanları çifinler çiçek açar.
İnsanlık yollarında yorul Maçkalı yorul,
Dağın bir tarafından komşumuz olur Torul.
Nisan ayı geldi mi kuşlar yapar folunu,
Gelin hep hoş edelim insanlığın yolunu.
Ey gidi Trabzon’um sana her yerden yol var,
Yürekli insanında bükülmeyecek el var.
Gelecek ilham alsın tarihi yönlerinden,
Güzel şuruplar olur hoş kokan güllerinden.
Her yolculuğun bir gün elbet sonu gelecek,
El ele tutuşalım güzel şeyler olacak.
Güzel Maçka’dan çıkar yorgancı ustaları,
O bölgede çok vardır kemençe hastaları.
Bütün oyunlarında seri hareket vardır,
Karadeniz ülkemde sevilecek diyardır.
21.04.2010 İsmet GÜR
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder