5 Aralık 2011 Pazartesi

CAN OLUP YAŞAYANIN

Can olup yaşayanın kusurları olur
Kusur etmeyenler cansız değerlerdir
En büyük kusuru icra eyleyenler
Konuşan dillerle; dokunan ellerdir.

Son yarım asrın; verdikleri oldu
İnsanlığın elinden aldıkları oldu
Dağ taş bakmayıp aştıkları oldu
Can olup yaşayanın kusurları olur

Yüz yıl gerilere dönüp gezinelim
Köyleri şehirleri birazcık bilelim
Her an kusur edene nasıl güvenelim
Can olup yaşayanın kusurları olur.

Ben bilirim deme; yanıldığın olur
Her can bir vakit çok çaresiz kalır
Dil kusur etmekte; ön ayak olur
Canlı olup yaşayanın kusuru da olur.

Artıyı eksileri görüp düşünelim
Kendi hırslarımızı birazcık yenelim
Önce kendimize bizler güvenelim
Can olup yaşayanın kusuru da olur.

Saygıyı bitirme; hayat tarzı eyle
İç içe yaşıyoruz şehirlerle köyle
Güzelliği büyütün ikram etmeyle
Can olup yaşayanın kusurları olur.

05.12.2011 İsmet GÜR

1 Aralık 2011 Perşembe

SAHAPSIZ OLMAK

Sahapsız olmak ateşten gömlektir
Her yaşın sahapsız kalanları var
Bu yolda olanlar çok acılar çeker
Onlara bu dünya darlardan dardır.

Ne evlatlar vardır; ana baba yok
Dertleri bir değil inanın pek çok
Gözünü açta; bu sahalara bir bak
Onlara bu dünya darlardan dardır.

Göz yaşı dökerler! mideleri açtır
Her zaman yedikleri acı kırbaçtır
O canlar bu hale oyunlarla düştü
Sahapsız kalanlar çok çile çeker.

01.12.2011 İsmet GÜR

30 Kasım 2011 Çarşamba

KAYIPLARDA OLURSAM

Tatlı rüyalarımı bölme istemem
Beni üzeceksen gelme istemem
Ayaklarıma bağ olma istemem
Sevgiyi saygıyı sunacaksan gel.

Yerden yere beni vurma istemem
Benim her şeyimi sorma istemem
Kayıplarda olursam bulma istemem
Sevgiyi saygıyı sunacaksan gel.

Benim bir çöpümü verme istemem
İşine geldiğinde görme istemem
Kimsenin kalbini kırma istemem
Saygıyı sevgiyi vereceksen gel.

Bir fani olduğunu unutma istemem
Hakkın olmayanı çalma istemem
Adaletten hiç ayrı kalma istemem
Saygıyı sevgiyi sunacaksan gel.

Gözlerin görür; körse gelme istemem
Davranışlarınla beni kırma istemem
Her kusuru; ne olur görme istemem
Saygıyı sevgiyi sunacaksan gel.

29.11.2011 İsmet GÜR

24 Kasım 2011 Perşembe

CANIM ÖĞRETMENLERİME

Bana bir yol öğretene, bin yol saygılarım olsun.
Öğretmen ana babadır, hatırlayanlar sağ olsun.
Okullarda; sıralarda, yağmurlarda kışta karda.
Onlar hep vericidirler, hiç kalmasın onlar darda.

Yediden yetmişe bizi, onlar çeker kahrımızı.
An gelir kalemimizi, bize sunar öğretmenler.
Meslek ulvi meslektir, canlarda emeği çoktur.
Öğretmen her toplumda güzel saygılara haktır.

24.11.2011 İsmet GÜR

23 Kasım 2011 Çarşamba

URFA BİR SEVDADIR

Urfa bir sevdadır Anadolu’mda,
Gönlünü insanlığa açan şehirdir,
Çok dert’in devası balıklı gölünde,
Uykularımda; bile rüyama girdin.

Sevdasın ülkemin her diyarında,
Bir çok güzelliği korursun bağrında,
Tarihin her yüzü vardır bu şehirde,
Sen o coğrafyada; şirinsin Urfa.

Yörenin ambarıdır! Harran ovası,
İsmet sana; nasıl şiirler yazmasın,
Allah senin huzurunu asla bozmasın,
Şehirler içinde; çok hoşsun Urfa.

21.11.2011 İsmet GÜR

ÇANAKKALE HOŞ DİYAR

Çanakkale hoş diyar; şehitler diyarı,
O toprakları görmeli genç’i ihtiyarı,
Bu yerler bir çınardır güçlüdür dalları,
Yazınla kışınla bir hoşsun Çanakkale.

21.11.2011 İsmet GÜR

19 Kasım 2011 Cumartesi

BURSA’NIN TARİHİNE

Bursa’nın tarihine yeni bir sayfa haktır,
Var olan değerlerden tek tek nasip almaktır.

Hızlı Tren! Ankara'dan Bursa'ya bağlanacak,
Bursa; zaten güzeldir daha da hoş olacak.

Bu hızlı Tren yolu! İzmir'ede varacak,
Anadolum hoş diyar; daha güzel olacak.

18.11.2011 İsmet GÜR

KÖYÜMÜN MERASINDA

Köle olayım köyüm ben senin canlarına
Hasret kaldık arkadaş yayık ayranlarına
Anan sağdı ineği; bir süt yetirdi sana
Ananın ahırında iki sığır bir dana.

Köyümün merasında beklerdik inekleri
Başlarında öterdi; zillerle kelekleri
Tanırdım kınalıyı boynundaki zilinden
Ayırttı beni şartlar köyümde sevgilimden.

Köyümün merasında toplanırdık çobanlar
Köylerin kıymetini orda yaşayan anlar
Ey gidi arkadaşlar; yalan bu dünya yalan
Köyde mutlu olurdu iki sığırı olan.

İki sığır bir Eşek; köyde bize yeterdi
Sevgi dolu bu canlar bizi mutlu ederdi
Yolda izde koymazdı bizi canım Eşeğim
Onların anılarını asla silmeyeceğim.

Ekmek doğrarda yerdik sığırların sütüne
hasretim gurbetlerde dostlar memleketime
Hiç hile karışmamış; köylerin havasına
Ayran ekmeği yerdik; köyde sefer tasına.

17.11.2011 İsmet GÜR

17 Kasım 2011 Perşembe

YAR VE YAREN OLMAK

Yar ve yaren olmak üstün meziyettir
Hasetle kin kusmak; büyük eziyettir
Hoş adam olabilmek nadir vaziyettir
Özü anlamayanlara yazıklar olsun.

Her dağ bir dağdır; yeller gelir geçer
Dağların pınarlarından her can su içer
Zamanı geldi mi dağlar da kan kusar
Yar ve yaren olmak; üstün meziyettir.

17.11.2011 İsmet GÜR

12 Kasım 2011 Cumartesi

BURSA ŞEHRİNE

Onların bunların şehrisin amma
Özünde şahlanan suların şehrisin
Balatta meşelere acıyın kıymayın
Onların feryadını birileri duysun.

Balat piknik alanı olarak kalsın
İnsafsız olanlar da insafa gelsin
Bu bölge yeşiliyle ağlamasın gülsün
Balatta meşelere sakın kıymayın.

Bursa’yı Bursa kılan yeşille tarih
Bu altın boynuzlarını kimse kırmasın
Yarınlara bir şeyler sunmak isteyenler
Bir şeyler yapsın da sessiz durmasın.

Yeşilden mahrum kalmasın Bursa her yanın
Yeşilinle; suların hayatınla canın
Meydan olmaktan çıktı senin kent meydanın
Yeni meydan parkların olsun canım Bursa.

Her ilçesinin; olsun yeşil meydanları
Bursa’nın tarihlerde büyüktür şanları
Yeşiller; her semtin ey dostlar canları
Balattaki meşelere ne olur kıymayın.

10.11.2011 İsmet GÜR

ELAZIĞDA NELER VAR

Elazığ tarihe meydan okuyan yer
Her yönüyle kendini ifade eder
Keban’dan enerji; yurduma gider
Her yönüyle tarih kusarsın Elazığ.

Harbut’da derindir tarihin kökleri
Bölgesinde özeldir bu şehrin yeri
Yanık olur, hoş olur şehrin türküleri
Tarihi mirasların çoktur Elazığ.

Toprağının mertliği gözle görülür
İhanet edenlere; gücenir kırılır
Tarih her yanında çok net görülür
Her yönünle hoşsun yaman Elazığ.

11.11.2011 İsmet GÜR

GÜMÜŞHANE YOLLARINDA

Kol kalesi ora da devrini kucakladı
Tarihin sırlarını ciğerinde sakladı
Gümüşhane ülkeye hiç ihanet yapmadı
Gümüş madenleriyle hoştur Gümüşhane.

09.11.2011 İsmet GÜR

MAÇKA’NIN ORTA KÖYÜ

Maçka’nın orta Köyü cilveli horon eder
Yaz geldi mi yaylaya alır başını gider
Bu köye gelir gider gurbette olanları
Birkaç türküde sen de yiyeyim o canları.

Horon edenler arar; horon edecek düzü
Köyler ata vatanı sevelim köyümüzü
Orta köyün içinde kule dikelim kule
Hoş geldi gurbetçiler giderler güle güle.

Orta köylüler sever kemençe havasını
O köyü sevmeyenler zor yaşar dünyasını
Bu köyün köklerini tarihler size söyler
Orta köy kalesini hep hatırlayın beyler.

Maçka’lı İsmet Gür’ü o topraklar var etti
Gurbetin acı yüzü; insanlığı tüketti
Sevgiyi yaşayanın; saymakta hakkı olsun
Yöreye sevda olan biraz göz yaşı döksün.

O Maçka’nın köyleri; elli yediyi bulur
Yörenin ormanları memlekete can verir
Ey gidi Karadeniz; yeşilin türkü söyler
Saygıyı uykulardan uyandıralım beyler

02.11.2011 İsmet GÜR

23 Ekim 2011 Pazar

İSTANBUL’UN BİR YÖNÜNÜ

İstanbul’un bir yerini öne çıkartamam
Baştan başa insanlığa çok şeyler verir
Hayat tarzlarımızın beyni bu yerlerde
Sunduklarının tamamını gidenler görür.

İstanbul dünyayı barındıran bir yer
Anadolu’nun kokuları bu şehirde tüter
Havadan karadan! denizden de gel
İstanbul’un bir yerini öne çıkartamam.

Boğazı şu dünyanın en güzide yeri
Dillendirir özünde çok hoş türküleri
Güneşin doğuşunun çok farklı izleri
İstanbul’un bir yerini öne çıkartamam.

Bu şehir; şahitlik eder dini değerlere
Hak edeni yüceltir göklerden göklere
Değer verir gerçekten; hünerli ellere
İstanbul’un bir yerini öne çıkartamam.

Yeti kule zindanların bir azap yerin
Tarihler bu şehrin; her yanında derin
Dünyanın dört yanına uzanır çok elin
İstanbul’un bir yönünü öne çıkartamam.

İsmet GÜR; İstanbul’u bir devlet görür
Kuruyan dallarımız bu yerde yeşerir
Yiğiti hiç öldürtmezde; ona iş aş verir
İstanbul’un bir yönünü öne çıkartamam.

19.10.2011 İsmet GÜR

21 Ekim 2011 Cuma

KEMENÇEYLE ESKİ SANATKARLAR

Yaya giderdik yaya Akçaabat’tan Düz köye,
Ey gidi Koryan Ali; hastaydın kemençeye.
Akçaabat’tan Düz köye yaya giderdik yaya,
Kemençe; hastasıydı o rahmetli Cin kaya.

Sevenler; Karadeniz’e giderler yalı yalı,
Kemençeye hastaydı Bahattin Çamur Ali.
Düz köyün dağlarından kovalım konan sisi,
Güzellikte bir destan; bilin Karadeniz’i.

Maçka’nın yollarına bir vakit yağdı dolu,
Kemençeye hastaydı; Ferhat Özyakupoğlu.
Tarihte Maçka tanır; kemençeci Reşit’i
Meksila’nın gülüydü unutulmaz ebedi.

Kemençenin piriydi Maçkalı Mehmet Alan,
Ey gidi arkadaşlar; bu dünya, fani yalan.
Sevdaları öldürtmez; yaşatır her yanında,
Nice yiğitler bitti; bu sanat meydanında.

Aramızda dağlar var; dağlar ayırtmaz bizi,
Dünyanın her yanına sunalım sevgimizi.
Bu Maçkalı İsmet’e; Allah verir ilhamı,
Doğruların yanına; hiç sokmayın yalanı.

Karadeniz’in git tat; soğuklan sıcağını,
Anlayamazsın bir gün yalnız kalacağını.
Dünyanın her yanına selamımı sunarım,
Ölen sanatkarları; rahmetlerle anarım.

12.102011 İsmet GÜR

10 Ekim 2011 Pazartesi

YOLLARIN BİR YANI

Yolların bir yanı uçuruma gider
Sen olda; uçurumlar yolun olmasın
İnsanın bir yanını belgi öğrenirsin
Amma bir çok yanını asla bilmezsin.

Yolların içinde; her şeyi yaşarsın
Nedir o hırsların; boş yere koşarsın
İyi ki dünyada sen yanımda varsın
Ela gözlerini sevdiğim dilber.

Yolların başı kadar; özü de önemli
Fiziği önemli; yüzü de önemli
Bir yolcu var yolunda ağlayıp gider
Göz yaşı hiç dinmez kirpikleri nemli.

Söz vardır; sunulur yeri geldiğinde
Bütün sorunlar bir kör düğümde
Her şey unutulur insan öldüğünde
Zaman çok şeylerin ilacını bulur.

İsmet yolların; her yanından gittin
Bazen alev’i olmayan ateş gibi tüttün
Dostuna dost oldun; sanılmasın sattın
Söz vardır; sunulur yeri geldiğinde.

10.10.2011 İsmet GÜR

4 Ekim 2011 Salı

EMEĞİM VARDIR

Çok emeğim vardır şiir yollarında
Kalemim sahipsiz; bense sessiz yazar
Beden bir yerlerde çaresiz kalsa da
Göz, kulak ötelerde; durmayıp gezer.

Zaman aşındırıyor canlı değerleri
Sayarım, öperim; emektar ellerli
Şiir hoş bir çınardır ben ise dalları
Yazdıkça yazıyorum Allah aşkına.

Emeksiz güzellik az zamanda solar
Her devrin çok ulvi değerleri de var
Paylaşmayanlar hep azaplar çeker
Yer yüzünde kıskançlık olduğu için.

Bizi sevdalarımız hep oyalar durur
Kıskanan an gelir yerden yere vurur
İnsan olan hayattan biraz ders alır
Kalemin yazdıkça yaz Allah aşkına.

İsmet; çırpınırsın sen bu hayatta
Hep olmak istedin saygı denen katta
Gözün hiç olmadı villalarda yatta
Huzur denizinde yüzmek istetin.

Çok emeğim vardır şiir sözlerinde
Sevdalar zor bekliyor aynı yerinde
Benide büyütenler var kibar ellerinde
Yazdıkça yazmalıyım Allah aşkına.

30.09.2011 İsmet GÜR

25 Eylül 2011 Pazar

GÜNÜ HOŞ YAŞA

Yüreğim; şirindi şimdi çöl oldu
Taze bir gençtim yüzüm kıl doldu
İnanın baharımda güllerim soldu
Huzurlu olmak ne kadar güzeldir.

Rahmet olsun evlat yedi cettine
Bu günü hoş yaşa takılma düne
Acıların; tatlının baktık tadına
Dünya fanidir; şu canlar fanidir.

Elbet insanız şeytanlar kandırır
Leyla’yı uygudan biri uyandırır
Seninde havanı bir dert indirir
Huzurlu olmak ne kadar güzeldir.

30.08.2011 İsmet GÜR

1 Eylül 2011 Perşembe

KIRKLARELİ’NE HEDİYEM OLSUN

Fatihin; topları bu yerde döküldü
Ay çiçeklerinin boynu büküldü
Kırklar elindeki tren garı sevildi
Doğanla harika hoşsun Kırklareli.

Toprağın cömerttir çok şey üretir
Soğuğun soğuktur; bazense çiledir
Bir çok mağaralar yüzünde küpedir
Barajınla göllerin güzel değerdir.

30.08.2011 İsmet GÜR

KIRIKKALE'YE HEDİYEM OLSUN

Hasan dede cami’in tarihi bir yanın
Türbe alanında zengindir meydanın
Çeşni gir köprüsünden geçer kervanın
Yöresel kilimlerin hoştur Kırıkkale.

Demir yolu senin hallerini sorar
Silah fabrikası; bir tarafında var
Kırıkkale ülkemde güzel bir diyar
Varınla yoğunla hoşsun Kırıkkale.

30.08.2011 İsmet GÜR

BİTLİS’E HEDİYEM OLSUN

Bitlis bu ülkenin özel bir yeridir,
Nemrut’taki; o gölü şah eseridir,
İnsanın; yarsızların inanın yarıdır,
Cevizle, meşenle bir hoşsun Bitlis.

Muş ovası gelir Tatvan’a dayanır,
Van gölünü gören bir deniz sanır,
Ey Bitlis vadinde bir tarih uyanır,
Tarihi kokunla sen hoşsun Bitlis.

Gıda ürünlerinde vardır damak tadı,
Süphan dağının çok meşhurdur adı,
Kara kışın burada olmaz merhameti,
Yazınla, kışınla! bir hoşsun Bitlis.

Bu bölge bu diyar! İsmet asker ocağın,
O yörenin özünde geçti gençlik cağın,
Ahlat’ı; unutamam her an anacağım,
Müşkül coğrafyanla sen hoşsun Bitlis.

26.08.2011 İsmet GÜR

26 Ağustos 2011 Cuma

ŞİİR BİR AYNADIR

Şiir! bir aynadır; herkes çözemez,
Şairler hak savunur hakkı ezemez,
Her şiir bir evlattır seven bezemez,
Güzel şiir yazarlara saygılar olsun.

Nice devirlere dönüp de bir bakın,
Şairlere! işkence yapmayı bırakın,
Karanlıları boğup da bir ışık yakın,
Çileyi çeken bilir! çektiren bilemez.

Yersiz iltifatları; özenip duymayın,
Saygıyı sevgiyi; kenara koymayın,
Dağlar yol vermez ise köle olmayın,
Her değer fanidir hayat yollarında.

İsmet Gür; dünyasını şiir’e adadı,
Hakkı hep savundu haksızı budadı,
Zalimler mazlumlara vurdu tokat’ı,
Mazlumu koruyana saygılar olsun.

23.08.2011 İsmet GÜR

22 Ağustos 2011 Pazartesi

SÖZÜMÜN TAMAMINA

Bir iki sözüm vardır; caminin imamına
Kulak ver dinle beni sözümün tamamına
Saymayı bilmeyenler; saygıyı nasıl bekler
Dileğim meyvelere dönsün bütün çiçekler.

Doğrunun; doğruluğu çok yerde anlaşılır
Güzellikler an gelir; inan karşılık bulur
Her fani şu dünyada devrini yaşayacak
Bana bir adam lazım! kendini taşıyacak.

20.08.2011 İsmet GÜR

DENİZLİ HOŞ BİR DİYAR

Denizli ülkemin tarih kusan yeri
Pamukkale söyler bize gerçekleri
Bağrında barındırdı çok uygarlıkları
Seni çözmek biraz zordur Denizli.

Şehrin güzel yanı arkeoloji müzesi
Öte yandan duyulur horozunun sesi
Atatürk’ün bu ilde hoştur abidesi
Tarihi bir mirastır gazi ilk okulun.

Pamukkale travertenlerin ayrı bir diyar
Denizli yöresinde çok güzellikler var
Cömerttir pınarların harıl, harıl akar
Bir çok devirlerde sen varsın Denizli.

Türlü mağaraların ayrı bir hazinen
Hoş kaplıcalarına şifa bulur giren
Güney şelaleni çok hoşlanır gören
Sen her halinle hoşsun Denizli.

20.08.2011 İsmet GÜR

GAZİANTEP’E HEDİYEM OLSUN

Gaziantep her haliyle tarih kusan yer
Bir çok devirlere de şahitlikler eder
Şehrin her köşesinden tarihler tüter
Meşhur hanlarınla hoşsun Gaziantep.

Mutfağın geniştir her lezzeti sunar
Ülkemin en diri kalesi sende var
Gaziantep Atamızdan bize yadigar
Bütün yönlerinle hoşsun Gaziantep.

20.08.2011 İsmet GÜR

ÇANKIRI’YA HEDİYEM OLSUN

Çankırı; ülkemin havası hoş yeri
Tarihin derinliklerine uzanır kökleri
Tatlı çayın kucaklar gelip gidenleri
Ilgaz dağlarınla bir hoşsun Çankırı.

Kara tekin tepesinde Çankırı kalesi
Tatlı çay Çankırı’nın ayrı bir simgesi
Tarih kokan o yerlerin çoktur çilesi
Delik kaya mezarınla hoşsun Çankırı.

Tarihin yolları seni hiç unutmamış
Bir yerinde kaya tünellerin varmış
Taş mescit, şifa hane, ulu cami yar
Müzen ile hamamın ayrı bir diyar .

Şehrin zirvesidir büyük hacet tepesi
Bütün tarihi varlıklar şehrin küpesi
Ozanının; aşığının çok hoştur sesi
Güzeli sunmak için varsın Çankırı.

20.08.2011 İsmet GÜR

HAKKARİ’YE HEDİYEM OLSUN

Güzel memleketimin güzel köşesi
Tarihin çok yolları özünde vardır
Geverek vadisi çok şeyler söyler
Coğrafyanı gezmek ebeyi zordur.

Hakkari ülkemin bir değer taşı
Kürt’ü Türk’ü hepsi bir din kardeşi
Bitirilsin bu ülkenin artık iç savaşı
Varınla yoğunla güzelsin Hakkari.

En yüksek yerin reşko tepesi
Dağların tepesinde buzların sesi
Tükenmez insanının cefası çilesi
Tarihinle coğrafyanla hoşsun Hakkari.

20.08.2011 İsmet GÜR

İÇEL’E HEDİYEM OLSUN

Tarihinle; doğanla bir hoşsun İçel
Sana gelip seni yaşamak gerek
Seni sayanları kucaklar seversin
İçel sevdasından duramaz ırak.

20.08.2011 İsmet GÜR

GÜMÜŞHANE’YE HEDİYEM OLSUN

Bir yanında durur gümüşün madenleri
Tarihin çok yönlerinde bulunur izleri
Havandaki kudret! zora sokmaz beni
Elmanla pestilinle hoşsun Gümüşhane.

20.08.2011 İsmet GÜR

21 Ağustos 2011 Pazar

ÖFKESİNİ YENEN İNSAN

Öfkeler insanlara azaplar çektirir
Sabrın güzelliğini yaşayanlar bilir
Ani öfkelerinizin esiri olmayınız
Bu hallerde olanlar zor yolda olur.

Aklın önüne eğer! öfkeler geçerse
Zor dönem yaşarız yazın ortasında
Eğer haddimizi bizler bilmez isek
Yemek veren olmaz sefer tasında.

Biz hep aynı dalların çiçekleriyiz
Öfkelenir isek meyveye dönmeyiz
Eğer hırslarımızı kenara itersek
Güzelden; çirkine asla dönmeyiz.

20.08.2011 İsmet GÜR

20 Ağustos 2011 Cumartesi

BİNGÖL’E HEDİYEM OLSUN

Garip; güçsüzlerin soralım halini
Her damak tatmalı; Bingöl balını
Solhan’da yüzen ada! görün halini
Çok derde devadır yöre havası.

Yol açtı bölgende kayak merkezi
Bağrına basar bu yerler herkesi
Arıların çiçeğine konup kalkması
Neticede; canlar ballara döner.

Karlı ova yolunda hoş kaplıcaların
Tut pekmezlerinden yemeye varım
Atapark; soğuk çeşmeni daima anarım
Türlü; mağaralarınla güzelsin Bingöl.

18.08.2011 İsmet GÜR

15 Ağustos 2011 Pazartesi

YAZIKLAR OLSUN

Keçemi gündüzümü güzelim çaldın,
Şimdi büyüdün de; sen adam oldun,
Yolun çok yerinde kuralları deldin,
Kadir bilmeyenlere yazıklar olsun.

Bütün uzuvlarım! sesini dinlerdi,
Güzeli çirkini; ulu tanrım verdi,
Yılları, yıllardan! kim arayıp sordu,
Kadir bilmeyenlere yazıklar olsun.

13.08.2011 İsmet GÜR

SARIKAMIŞ’A DOĞRU

Tarihi mekanlar; memlekette darda,
İmar edecek yiğitleri! onlar bekliyor,
Sarıkamış yolları biraz çilelidir,
Hele bir gidin gelin bakın neler diyor.

Tarihi mekanlar! Anadolu da darda,
İmar istediklerini görmeyenler görsün,
Onlar bu coğrafyanın ölmez evlatları,
Bu feryatları bilmeyenler duysun.

Bir şeyler anlatır! Bartız’ın kalesi,
Yörenin savaşlar da! çoktur çilesi,
Karaşahan! çeşmesinin suyu içilesi,
Tarihin bu yüzlerini görün insanlar.

Çakır baba şehitliği feryatlar ediyor,
At kişnemeleri! bir görülsün ne diyor,
Bayrağımız dostluk şarkısı söylüyor,
Hoş geldiniz canlar Sarıkamış’a doğru.

Bir kalem; binleri öldürmez yaşatır,
Bir şeyler yapanlar gönlümde paşadır,
İsak paşa sarayı! çok hoş bir köşedir,
Her yönüyle hoştur benim memleketim.

03.08.2011 İsmet GÜR

NENE HATUN

Sırtında bebeğin elinde tüfeğin,
Yüreğinin sesi tüm çağları aşar,
Nene Hatunlar asla ölmediler,
İnsanlık var olduğu sürece yaşar.

Erzurum’u, Kars’ı vatan sathını,
Yiğittir! merttir her Türk kadını,
Kars’tan; Edirne’ye yazdın adını,
Tarihler içinde varsın Nene Hatun.

İsmet; kalemini çileden çıkarma,
Beline dolamış! Nene Hatun arma,
Bu gün dertliyim gel beni yorma,
Bingür Sönmezi; tanıyın insanlar.

02.08.2011 İsmet GÜR

HER ŞEY TOZUNDA

Her şeyi tozunda! tadın da bırak,
Sana nasihatim sınırlarına bak,
Bir sivilce sana verir çok merak,
Sen; o sivilceye kafanı takma.

Mesafe saygıyı; seni hep korur,
Güzellikler bir yerde akıllı durur,
Darda kalan elini dizlerine vurur,
Her şeyin tozunu! tadını bilelim.

31.07.2011 İsmet GÜR

30 Temmuz 2011 Cumartesi

BOLU DAĞI

Ey gidi Bolu dağı; senin sevenin çoktur,
Batı Anadolu da eşin emsalin yoktur,
Yeşilin bir sevdadır! amma sislerin çile,
Bir selamımda olsun; bölgede yedi göle.

Çileli yollarının! tünel çaresi oldu,
İzzet Baysal; dünyaya bu şehir için geldi,
Sevdadır ormanların gök yüzü mavisinde,
Çok sevdalar büyüdü! Köroğlu’nun izinde.

Kaynaşlı; dipsiz göl’ün bende anıları var,
Kışları bu dağlara; acımasız kar yağar,
Sevdalar yaşarsınız inanın dört mevsimde,
Köroğlu! bir destandır aranır kara günde.

28.07.2011 İsmet GÜR

ISPARTA’YA HEDİYEM OLSUN

Gazlıgöl kaplıcaların şifa kaynağı,
Şirin güllerinden; olur gül yağı,
Kayakta merkezdir onun davraz dağı,
Güzelsin; güllerin özeldir Isparta.

Göller bölgesinin; hoş diyarısın,
Çiçeklerinden bal! toplayan arısın,
Güllerini; sunmaya sen sevdalısın,
Özünle sözünle! Hoşsun Isparta.

Kültürü sunmakta Yalvaç’ın değerdir,
Eğridir bölgesinde turizm vardır,
Dede göl dağının başları kardır,
Dağınla ovanla! sen hoşsun Isparta.

29.07.2011 İsmet GÜR

KÜTAHYA’YA ARMAĞANIM OLSUN

Çini sanat’ının kalp’i Kütahya,
Termallerin insanlara şifa sunuyor,
Bir tarafında senin! Evliya Çelebi,
Derinliklerinde meşale yanıyor.

Toplu sözleşmelerin! ilk durağısın,
Çini müzeciliğinde dünyanın dağısın,
İlk antik borsanın! yaşayan ayağısın,
Tarihindeki izlerle; övün Kütahya.

29.07.2011 İsmet GÜR

KÖYÜMÜZÜN BAŞI

Köylerin ovasında türlüdür bağlar,
Gezdikçe; gezersiniz Allah aşkına,
Aşırı sıcaklar! çok analar ağlatır,
Helak olunarak dönülür şaşkına.

Köyümüzün başı dumanlı dağlar,
Pınarları hoştur gece gündüz çağlar,
Zeytin’ini sıkarız oluverir yağlar,
Bir başkadır dostlar bizim köyümüz.

Çiçekleri açtı mı! Arılara yol olur,
Kovan ve peteklerde bolca bal olur,
Kış geldi mi; köyümüz virane kalır,
Özde sevdadırlar; bütün köylerimiz.

27.07.2011 İsmet GÜR

26 Temmuz 2011 Salı

TRABZON'DA 2011 OLİMPİYATLARINA ARMAĞANIM OLSUN

Bu ülke çok ulvidir! her taşı ile
Dünyada yeri vardır; uçan kuşu ile
Saygı göstermeyenler yaşarlar çile
Spor sahalarımız; sevdalara dönsün.

Spor da; Trabzon! çok zordur efendi
Saygı, sevgi! bütün zorlukları yendi
Olimpiyatlar bu şehre kolay mı geldi
Her değerin kıymetini bilin insanlar.

25.07.2011 İsmet GÜR

İSMET DER KATİP OLDUM

Kendi sözlerimin katip’i oldun
Yazdıkça yazdım Allah aşkına
Şiir’in sevdası içimde yatıyor
Sundukça sunuyorum Allah aşkına.

Güzel söylemlerin katip’i oldum
Usanmadım yazdım Allah aşkına
Beşeri alemin çok yönünü gezdim
Sanılmasın bezdim Allah aşkına.

Her eli kalem tutan katip olamaz
İsmet; her sahadan bol bol şiir yaz
Senin katipliğini herkes anlamaz
Bilmeyenler öğrensin Allah aşkına.

25.07.2011 İsmet GÜR

SPORDA TÜRKİYE’M BİR SEVDADIR HER KÖŞESİYLE

Gençlerimiz güzeldir ilgi emek ister,
Dünya’ya sporda güzellikler göster,
Yeşilin her tonları Karadeniz’de var,
Uzaklardan gelenler sefalar geldiniz.

Trabzon adam olanları bağrına basar,
Ayrı gayrımız yok dostlukta eli var,
Türkiye’miz dünyada ayrıcalıklı diyar,
Bütün sevenlerini o bağrına basar.

Bu yurdu; bu vatanı! kıskananlar var,
İnsanlık yolunda çok meşale yakar,
İnanın tüm pınarları! çok güzel akar,
Başkadır Anadolu’m benim memleketim.

24.07.2011 İsmet GÜR

SİVAS’LA DİVRİĞİ

Sivas Divriği’nin tarihte namı var,
Ulu Camisi! kalesi görülecek diyar,
Gezip gördüğünüzde hep tarih kokar,
Tarihin çok yüzünde varsın Divriği.

Diğer bir yüzünde meşhur şifa hanen,
Sevdaların çoktur fazladır anan,
Senin ateşinde küller olur yanan,
Tarihlerin içinde hep varsın Divriği.

24.07.2011 İsmet GÜR

TRABZON SPOR ALANINDA SEVDADIR

Spor dünyasına! Trabzon değerler katar,
Sevdalara sevdadır! An gelir mutlu eder,
Ülkemiz; huzursuzlukta ödemesin bedel,
Kainatta olan canlara! Saygılar olsun.

24.07.2011 İsmet GÜR

DÜZKÖY’ÜN DAĞLARININ

Düzköy’ün dağlarının temiz olur havası,
Ayşe’mi üzenlerin yıkılası yuvası,
O dağları gezmeyen! görmeyen anlatamaz,
Vardın gittin gurbet’e, ara sıra mektup yaz.

Ayşe’m nasıl ötüyor! keçilerin keleği,
Ayşe’m dokudu bana; koyun yünü yeleği,
Sardı bir kara duman! arkadan sis geliyor,
Ayşe’mi sevdiğimi! bütün Düzköy biliyor.

Bahar yağmurlarında! azar dereler azar,
Maçka’lı şair İsmet türlü destanlar yazar,
Düzköy’ün dağlarının meşhurdur ormanları,
Özledim seni Ayşe’m yiyeyim o canlar.

Sıkar beni giyemem! dar elbise Ayşe’m,
Senden ayrı kaldım mı inan rahat yiyemem,
Çimenlerde otluyor! Aynalı ve Kınalı,
Senden değerli değil! yalan dünyanın malı.

Düzköy aşağı indik; Akçaabat pazarına,
Biz asil sevdaları hep taşırız yarına,
Sevdadır Karadeniz! inanın baştan başa,
Burdan olsun selamlar gurbette uçan kuşa.

23.07.2011 İsmet GÜR

20 Temmuz 2011 Çarşamba

HER CAN

Her can sevdiğine gün gelir ulaşır,
Düzgün söz insanı zirvelere taşır,
Sanatçıyla; sevdaları güzel anlaşır,
Bütün güzellikler seninle olsun.

Dağlar var insanı! oyalar durur,
Sevda yollarında ürkmeden yürür,
Sanat ağlayanı! an gelir güldürür,
Ağlayanı güldürene saygılar olsun.

Sözde anlam yoksa! inanın boştur,
Sevdalarla yürümek; hoşlardan hoştur,
Üretimsiz bir hayat! billahi boştur,
Sevdayı; gönüller isterse yaşarlar.

18.07.2011 İsmet GÜR

14 Temmuz 2011 Perşembe

MAÇKA – ÇAYKARA

Yabancı kalma gel gör Maçka’yı Çaykara’yı
Yanlış yaparsam sana benimle aç arayı
Güzel çiçekler açar Çaykara dağlarında
İnsan çaresiz kalır soğuğunda karında.

Güzeldir yaylaların gelip görmeyi değer
Güneş ufuklarından yazları başka doğar
Çaykara derelerin bahar ayları taşar
Canlara sevdalıyım güzel yanları mı gör.

Sultan murat dağların şehitlerin mekanı
Ey gidi yeni nesil sen o dağları tanı
Sultan Murat’ta çaktık Atımın nallarını
Artık varıp görelim Maçka’nın hallarını.

Maçka’da bir tarihtir Orta köyün kalesi
Eskiden tükenmezdi kervancının çilesi
İpek yolu geçerdi bu kalenin yanından
Sevenler buluşurduk o kale meydanında.

Sümela Manastırın tarihin çok hoş yanı
Vesset’in iki düzü canlar savaş meydanı
Bu vatan toprakları çok şehit kanı emdi
İsmet’im destanının burada sonu geldi.

14.07.2011 İsmet GÜR

ŞAİRLİK ZOR İŞTİR

Şairlerin sözlerinin direği vardır,
Şairlik inanın zorlardan zordur,
Mahküm olan çok şairler gördüm,
Dertliyim! inanın yaralıyım ben.

Sözde ustaları! baş tacı edelim,
Huzursuz ortamlara huzur katalım,
Özgürlüğü şairlere meydan edelim,
Dostluklar! gelişsin güzel dünyada.

12.07.2011 İsmet GÜR

KARADENİZ DOST BİLİR

Karadeniz dost bilir! dostlar fındığı çayı
Güzeldir yaylaların ben özledim çıkmayı
Yeşili yorgan ettin! örttün; üstüne örttün
Senden ayrı kalamam içerlerimde dertsin.

Karadeniz dağları; çok hoştur yaylaları
Cennetin bir köşesi! ey dostlar oraları
Derindir vadileri! her canlıya yol vermez
İhanet edenleri! yeşillikler hiç sevmez.

Görmeyen göz bilemez! güzelin değerini
Seyir et doyamazsın; çok hoş çiçeklerini
Seni kirletenleri! güzel doğan af etmez
Karadeniz cennettir! onu görmeli her göz.

12.07.2011 İsmet GÜR

12 Temmuz 2011 Salı

KARADENİZ’E DEMİR YOLU

İnsan eğer isterse; sevdalar eyler çölü,
Güzelsin Karadeniz sevdandır demir yolu,
Yeşilin tüm canlara cömerttir hayat sunar,
Gurbette insanların memleketini anar.

Güzelsin Karadeniz demir ağlarla örül,
Güzeldir yaylaları; yazın görmeye gelin,
Bir tarihtir bölgede; Sümela Manastırı,
Sım sıcak insanının; olsun biraz hatırı.

Batum’dan İstanbul’a! demir ağlar örülsün,
Güzeli korumaya biraz önem verilsin,
Doğal güzelliğinde dünyada azdır eşin,
Isıdır insanlığı! sıcaklığın ateşin.

Bu yerlerde meşhurdur Osman ağa destanı,
Özledin Karadeniz demir yolunu tanı,
İnsanınla sevdadır memleketin her yanı,
Güzele sevdalıdır görülmeli bu hali.

Var olan illerini! demir yolları gezsin,
Maçkalı; İsmet sana dolu destanlar yazsın,
Sevdaya sevdalısın seversin doyamazsın,
Her can ayrı bir değer bir cana kıyamazsın.

08.07.2011 İsmet GÜR

5 Temmuz 2011 Salı

BİR KAÇ İNAT UĞRUNA

Bütün kötülüklerin! anası inattır,
Gülenler ağlayanın elinden tutmalı,
İnatlaşmalara; hiç yüz vermeyelim,
Kavgalar, sürtüşmeler! artık bitmeli.

Dünyaya örnek olmanın! artık zamanı,
Yok edelim önümüzdeki sisleri dumanı,
Fikir özgürlüğüdür! çok derdin dermanı,
Çile sunan inatlaşmaları kenara itelim.

Ortak akıl varsa; bütün buzlar erir,
Dertli bir çınar da! gövde zarar görür,
İnat! olan yerlerde gündüzler kararır,
Yaşanan tüm kötülüklerin anası inattır.

04.07.2011 İsmet GÜR



Bütün kötülüklerin! anası inattır,
Gülenler ağlayanın elinden tutmalı,
İnatlaşmalara; hiç yüz vermeyelim,
Kavgalar, sürtüşmeler! artık bitmeli.

Dünyaya örnek olmanın! artık zamanı,
Yok edelim önümüzdeki sisleri dumanı,
Fikir özgürlüğüdür! çok derdin dermanı,
Çile sunan inatlaşmaları kenara itelim.

Ortak akıl varsa; bütün buzlar erir,
Dertli bir çınar da! gövde zarar görür,
İnat! olan yerlerde gündüzler kararır,
Yaşanan tüm kötülüklerin anası inattır.

04.07.2011 İsmet GÜR

GİRESUN’UN BİR YANI

Giresun’un bir yanı dostlarım yağlı dere,
Asla yar etmem seni Nazlı canım ellere,
O yerlerin meşhurdur canlar Osman ağası,
Giresun memleketi fındığın öz dünyası.

Ey gidi Giresun’um yaylaların bir alem,
Artık derdini yazsın elleri tutan! Kalem,
Tirebolu; bölgenin ayrıcalıklı yeri,
Karadeniz’e doğru uzanmıştır bir eli.

Ah Giresun, Giresun yollarından geçerim,
Yeşil bahçelerinde çiçek olur açarım,
Bakar Karadeniz’e dağların acı acı,
Dağları sevmeyenden hiç olur mu yaylacı.

04.07.2011 İsmet GÜR

4 Temmuz 2011 Pazartesi

SARIKAMIŞ’TA SEVDALAR VARDIR

Yine Sarıkamış; yollarına koyulanlar var,
Bilmeyenler bilsin yürekleri; oyulanlar var,
Sevene; uzaktaki sahalar asla olmaz dar,
Sevdayla; sevenle, olmak ne güzeldir.

O dağlar; sizleri hep özlemle bekliyor,
Sanılmasın Bingür SÖNMEZ çileler çekmiyor,
Gelemeyenlerin çok yanı! inanın tekliyor,
Gidin kervanlar! gidin, yolunuz açık olsun.

Oradaki Mehmet’lerin; sizlersiniz eseri,
Bu vatan! bu toprak! ve de Bayrağımız,
Şehitlerimiz sayenizde kalmıyor yalınız,
Onları; hatırlayanlara saygılar olsun.

Doksan bin ananın; doksan bin kuzusu,
Torunlarının yüreklerinde taptaze sızısı,
Tarihimizin! unutulmayan bir anıl yazısı,
Bütün vatan şehitlerine rahmetler olsun.

29.06.2011 İsmet GÜR

2 Temmuz 2011 Cumartesi

MAÇKA ÇATAK KÖYÜ (MEKSİLA)

Dertlerimin üstüne çektim bir iki cila,
Köyümün adı Çatak! eski adı Meksila,
Hücrelerim gelişti; o köyün havasıyla,
İnsan güzeli yaşar! sevdiği sevdasıyla.

Tarihe bir not düştü bu köydeki! heyelan,
Mezar taşları söyler; artık bu dünya yalan,
Çocukluk çağlarımı çile ile yaşadım,
Saygıdan öteleri! dostlar atmayın adım.

Kotikci Ali köyün; Tekel’de ilk neferi,
Babası gitti Sarıkamış’a! o dönemedi geri,
Şehit evladı olmak; canlar ayrıcalıktır,
Hayat merdiveninden hep zorlanarak çıktık.

Dört evladından biri! şairliği yol seçti,
O hayat yollarında; bir çok çileler çekti,
Ana baba sevgisi! Şair İsmet görmedin,
Yaratanım kimseyi asla koymasın yetim.

Şehit evlatlarının torunları sağ olsun,
Saygı sevgi büyüsün! karşımızda dağ olsun,
Bu köyde bir tarihti! o ceviz ağaçları,
Fatihanıza muhtaçtır orda mezar taşları.

28.06.2011 İsmet GÜR

27 Haziran 2011 Pazartesi

MAÇKA’NIN TÜNELİNE 1

Maçka’nın girişine tünel gazdılar tünel
Kaldın gurbet ellerde ziyaretimize gel
Maçka ormanlarında komar’lar çiçek açar
Erzurum İran yolu bu kasabadan geçer.

Çarşambaya kurarlar Maçka’nın pazarını
Git dağlarında yaşa arkadaş yazlarını
Meşhurdur yaylaları! Zigana’nın havası
Damaklara tat verir meşhurdur Muhlaması.

Maçka Karadeniz’in önem arz eden yeri
Severim nazlı canı küçük yaşımdan beri
Binerdik minibüse; minibüs durağından
Yöre hep ilham alır! o Zigana dağından.

Sevenler sevdasıyla bırakın yaşasınlar
Öksüz garibanları sevsinler okşasınlar
Emek verilen çiçek! elbet meyveye döner
Ah Maçka’nın yolları gidenlere sen yol ver.

Küçücük çocukları bütün aileler sevin
Evlat! Maçkalı isen sen bu değerle övün
Dost elini uzatalım şahını arayana
Babalar baba olsun! Analar ise ana.

Maçkalı şair İsmet! sevdalara kıyamaz
Güzeli candan sever; sever amma doyamaz
Güzelsin Karadeniz dağınla denizinle
Ormanlarında öten kuş seslerini dinle.

26.06.2011 İsmet GÜR
(Komar) Ormanda çiçek açan bir ağaç türü)

SÜRMENE GEMİ YAPAR

Sürmene çam burnunda gemileri yaparlar,
Uşak ne oldu sana; saçına düştü karlar,
Sevdin de alamadın gonca gülü dalından,
Sıfır gemiler kalkar çam burnu limanından.

Sürmene’nin içinde vardır çay fabrikası,
Salı günü! bu yerin pazarıyla, haftası,
Kulak verin dinleyin kemençenin sesine,
Sürmene’nin sevdayım yeşil elbisesine.

Güzeldir yaylaları gidip görmeyi değer,
Canlılar seveninin; kucaklarında doğar,
Ah Sürmene, Sürmene; güzelsin gözüm sende,
Ömrüme çok şey kattın o güzel sahilinde.

Taştı mi kötü taşar! Köprübaşı deresi,
Bu yerlerde hoş olur kara yemiş meyvesi,
Yeyin uşaklar yeyin Sürmene de! Kiviyi,
Yeşile sevdalıdır; bu ilçenin her köyü.

Maçka’lı İsmet seni; ne kadar övse azdır,
Kışların ılımandır, amma yazların yazdır,
Güzel Karadeniz’in! şirin beldesisin sen,
Sana övgü layıktır, ne kadarda övünsen.

23.06.2011 İsmet GÜR

Kazım KOYUNCUN'NUN; SEVENLERİNE ARMAĞANIM OLSUN. YALANSIN DÜNYA

Dünya malı bizlerin hırsını kamcılar,
Sanat bir nehirdir güzellikler sunar,
Sanat’ı üretenleri! Devirler hep anar,
Kazım Koyuncuyu rahmetle anarız.

Bir çok sahalarda sevdalar koyalım,
Paylaşılan bir ekmeğin yarısı olalım,
Vaz keçilsin hainlikten insafa gelelim,
Bize merhamet sunsun mezar taşları.

İsmet GÜR Maçka’dan iki söz eder,
Fanisin ey dünyamız gelenler gider,
Sanatçı her insanı biraz mutlu eder,
Kazım KOYUNCU; ruhun şad olsun.

25.06.2011 İsmet GÜR

23 Haziran 2011 Perşembe

TÜRKÇE’NİN GÜZELLİĞİ

Bütün destanlar; dillerle yazılır,
Tarihte destandır! öz Türkçe dili,
Kimisi emeği! sanat için yapar,
Kimileri kırarlar doldurulan küpü.

Türk dili! kendisi iyilik edendir,
Barışta, sevgide; önderlik yapandır,
İnsanlığın olduğu yollarda gidendir,
Var olan destanlar; dillerle yazılır.

İsmet; güzel Türkçe’yi sevda eyledi,
Şarkı, türkü, şiir’i! bu dille söyledi,
Baş kaldıranlara hep nasihat eyledi,
Milletimin destanları Türkçe ile yazıldı.

18.06.2011 İsmet GÜR

19 Haziran 2011 Pazar

BABALAR GÜNÜNE HEDİYEM OLSUN

Babam okşar dururdun küçüktüm saçlarımı
Ben nasıl unuturum! babam tatlı bakışlarını
Unutamam; ah babam, babaların gününü
Sen; bizlere adadın ömrünün her yönünü.

Babalığı hakkıyla evlatların yaşadı
Özgürlüğü severdin; asla değildin katı
Geceleri; gündüzlere bizler için ekledi
Sanılmasın ki babam, asla çile çekmedi.

Babalık kollamaktır! nimetleri sunarak
Her zaman gururluyuz bizler seni anarak
Sevdanı; içimizden sökemez ayrılıklar
Babaların babası! o her zorluğu haklar.

Babam ziyaret bekler! babaların gününde
Baba bizi unutmaz bir değil dört yönünde
Babacıklar! mezar da bile ziyaret bekler
Unutulan babalarda! taş gibidir yürekler.


Hatırlayın evlatlar! siz babalar gününü
Babalar evlatları için; feda eder ömrünü
Ne evlatlar tanırım, sanki sevgi yoludur
Bütün canlar! insanlar yaratanın kuludur.

19.06.2011 İsmet GÜR

ANALAR GÜNÜNE HEDİYEM OLSUN

Anam okşar dururdun küçüktüm saclarımı
Ben nasıl unuturum! anam tatlı bakışlarını
Unutamam; ah anam, anaların gününü
Sen; bizlere adadın ömrünün her yönünü.

Analığı! hakkıyla evlatların yaşadı
Özgürlüğü severdin; asla değildin katı
Geceleri; gündüzlere bizler için ekledi
Sanılmasın ki anam; asla çile çekmedi.

Analık kollamaktır! nimetleri sunarak
Her zaman gururluyuz bizler seni anarak
Sevdanı; içimizden sökemez ayrılıklar
Anaların anası! o her zorluğu haklar.

Anam ziyaret bekler! anaların gününde
Ana bizi unutmaz bir değil dört yönünde
Anacıklar! mezarında bile ziyaret bekler
Unutulan analarda! Taş gibidir yürekler.

Hatırlayın evlatlar! siz anaların gününü
Analar evlatları için; feda eder ömrünü
Ne evlatlar tanırım saygı sevgi yoludur
Bütün canlar! insanlar yaratanın kuludur.

19.06.2011 İsmet GÜR

16 Haziran 2011 Perşembe

AH BE İSTANBUL

Bu şehirde gördüm her manzarayı
Bu şehirde gördüm akları karayı
Bu şehir tedavi etti bir çok yarayı
Dünya şehrisin sen; ah be İstanbul.

Her yönün bir başka tarif edemem
Boğazını seyir eder köpründen geçen
İlk baharda Lale olup özünde açan
Dünya şehrisin sen; ah be İstanbul.

16.06.2011 İsmet GÜR

SONSUZ BİR YOLCULUĞA

Sonsuz bir yolculuğa dostlar götürüyor
İbret alın! ellerim bakın boş gidiyorum
Toprak beni bağrına severek bastı
Kainatı yaratana şükür ediyorum.

Hep insafa gelin! geride kalanlar
Mutlu olur paylaşmayı biraz bilenler
Ağlamak olmasın olsun gülenler
Kainatı yaratana şükürler olsun.

Yolcu; yollarının kıymetini bilsin
İnsafsızlara deyin de insafa gelsin
Sızlanmak bir köşede yalınız kalsın
Kainatı yaratana şükürler olsun.

Zalimi ! zorbayı, Allah ıslah etsin
Saygı her sahada duman gibi tütsün
Yer yüzünde barutun kokuları bitsin
Kainatı yaratana şükürler olsun.

Dünyanın haline! ahvaline bakın
Komşunuzun; acısını birazcık çekin
Dostluk tohumlarını! ürkmeyin ekin
Kainatı yaratana şükürler olsun.

Aklınıza gelsin! mezarlık taşları
Akmasın kimselerin gözünün yaşları
Sayın; gül kokusu gibi kokan işleri
Kainatı yaratanımıza şükürler olsun.

16.06.2011 İsmet GÜR

6 Haziran 2011 Pazartesi

BOLU’YA HEDİYEM OLSUN

Bolu dağlarının özeli çoktur,
Sisinin; boranının emsali yoktur,
Güzelliğine sanılmasın karnımız toktur,
Köroğlu destanlarının özü var sende.

Yeşilin; göllerin, ülkemin incisi,
Sevdayı yaşayanın olurmuş sancısı,
Hakça paylaşılsın bir fındık kancısı,
Aldığımız havaya hile karışmasın.

05.06.2011 İsmet GÜR

PAYLAŞMAKTAN GEÇER

Bütün güzellikler paylaşmaktan geçer,
Saygıyı; yerden yere asla vurmadan,
Aldığımız havaya hileler karıştı,
Ahlakın güzelini; nerde kaldı satan.

Bir ekmeğimiz varsa! hakça paylaşılsın,
Zalimler zalim olduğunu bir kere bilsin,
Arzum geleceğe hoş miraslar kalsın,
Bütün güzellikler paylaşmaktan geçer.

05.06.2011 İsmet GÜR

Hasan TUNÇ VE Fehmi ALAN’I SEVENLERE HATIRAM OLSUN

Maçkalı Hasan Tunç’u kemençesi var etti,
Fehmi Alan’la bile nice yollar kat etti,
Çocukluk çağlarıydı o İstanbul’a gitti,
Neşesiz ortamlara bu zatlar neşe kattı.

Çatak köyünden İsmet eskileri hatırlar,
Sanatkar! sanatçıya gözleri gibi bakar,
Geçtiğimiz yolları asla unutmayalım,
Bütün sanatkarları baş köşeye koyalım.

02.06.2011 İsmet GÜR

4 Haziran 2011 Cumartesi

YAZA SELAMLAR OLSUN

Yine bir baharın içinden geçtik,
Yazın yaz olduğunu anlasak bari,
Hayatımızın içinde türlü çileler,
Bir yerini biraz doğrultsak bari,

Nice resimler var göz kamaştırır,
Güzeli arayanlar er ve geç bulur,
Yeşeren yapraklar bir gün gazel olur,
Çileyi; sevdayı; yaşayanlar bilir.

04.06.2011 İsmet GÜR

ANKARA’YA SAYGILAR OLSUN

Ankara’dır bu güzel ülkemin merkezi
Semalarında kalmasın tek bulut gölgesi
Asla tükenmesin bu milletin nefesi
Allah milletimize zeval vermesin.

Hakkı arayanlar! az zamanda bulsun
Bir kavgamız var! kardeşlikler olsun
Dilde güzel kelam! rehberimiz olsun
Sevdayı yaşayalım bizler doya doya.

04.06.2011 İsmet GÜR

ERZİNCAN BAĞLARI

Erzincan’ın hoştur üzüm bağları
Yol vermez geçeyim bana dağları
Ömrümde çok gördüm güleni ağları
Allah kimseleri canlar ağlatmasın.

Acılar yaşadı bu yer! afetlerden
Yaradan kollasın bizleri şerlerden
Yüreğimizde iz kaldı acı günlerden
Erzincan’ın hoştur bütün bağları.

04.06.2011 İsmet GÜR

GELİN DOST KALALIM 1

Ağlayana gülmeyi reva görelim,
Hakça paylaşımda öncü olalım,
Bizi sevmeyenlerinde yanında olalım,
Dostluklar zirveye meydan okusun.

30.05.2011 İsmet GÜR

21 Mayıs 2011 Cumartesi

FANİLİĞİ

Bakın yer yüzüne; ey sayısız canlar,
Silahlar sussun! akmasın kanlar,
Artık barışsın kavgalı olanlar,
Faniliği hoşça yaşayın insanlar.

Geriye dön bak nesiller ne olmuş,
Unutulan isimler hep toprak olmuş,
Onlardan sizlere bu günler kalmış,
Faniliği hoşça yaşayın insanlar.

İsmet’in dilinin bağını çözmeyin,
Bir karıncayı; asla kasıtlı ezmeyin,
Gururla çalımla sizler hiç gezmeyin,
Faniliği! hoşça yaşayın insanlar.

09.05.2011 İsmet GÜR

ÇAYKARA İNSANINA

Kimseler laf atmasın Çaykara insanına,
Zor günde dayanamaz çıkar gelir yanına,
Filesin dağlarından inerdik Çaykara’ya,
Ey gidi eski günler; gider gelirdik yaya.

Çaykara göçler verdi; o zamanın birinde,
Durmadı çabaladı hep gurbet ellerinde,
O gidilen yerlerde, taş üstüne taş koydu,
Ondaki insanlığı bütün memleket duydu.

Çaykara denilen yer iki dağın arası,
Memleketin dertleri insanının yarası,
Çaykara derelerin akar Karadeniz’e,
Gurbette insanların hep gelirler yüz yüze.

Belden aşağı vurmaz Çaykaralı adamı,
Oralarda meşhurdur sultan Murat’ın namı,
Ey gidi sultan Murat! şehitler yatar sende,
Bayram yeri olursun, yaz başları gelende.

Çaykara; Trabzon’un sevdalı bir ilçesi,
Orada Mehmet Tak’ın meşhurdur kemençesi,
Ey gidi Karadeniz; bağrına bastın bizi,
Sarıkamış savaşı! sen aldın dedemizi.

Maçka’lı İsmet Gür’ün destanları bir hoştur,
Ses veren ezgileri; ülkeme bir nakıştır,
Daima huzur bulur, barışı kazananlar,
Bizlerin sevdasıdır bu yerleri ananlar.

09.05.2011 İsmet GÜR

20 Mayıs 2011 Cuma

KÖY YOLLARI

Köylerin yolundan toz çamur geçerdik,
Ayranını suyunu bir zevkle içerdik,
İnsanları şehirlere biz niçin kaçırdık,
Şimdi garip kaldı; köylerin yolları.

Harman yerlerimizde düğünler olurdu,
Buğday, arpa, hasat’ı tarladan gelirdi,
Kara kış’ta, kara sapan! öksüz kalırdı,
Şimdi garip kaldı, köylerin yolları.

Köy etrafında! tarla çimen bağlamış,
Ötesinde güzelce ormanların varmış,
Köyümün başını kara duman sarmış,
Şimdi garip kaldı; ah o köylerimiz.

Oradaki çeşmenin; suyu bir lezzetli,
Bu güzellikleri kim neden derk etti,
Köyler değerli olmayı artık hak etti,
Şimdi garip kaldı; ah o köylerimiz.

İsmet Gür! köyler için gazeller yazar,
Bir yanında öksüzdür! sayısız mezar,
Köylerimiz de hayatın nasırları var,
Şimdi garip kaldı! ah o köylerimiz.

01.05.2011 İsmet GÜR

İŞÇİ BAYRAMI

Emeğin bayramını üretenler yapar,
Emeklerinin hakkı verildiği zaman.
Dağların hali bile bir başka olur,
Örgütlü bir duruma gelindiği zaman.

01.05.2011 İsmet GÜR

BURSA ŞİİRLER DÜNYASINDA ÖZÜNÜ ANLATIR

Yazarları özgür, hür bırakamazsanız,
Sizin görmediklerinizi size açamazlar,
Tarihlerde yazarlar! çok acılar çekti,
Duyarsız olanlar! bu yanı göremezler.

İltifatı sevenler! zamanla yanılırlar,
Bilemem tarihlerde ne şekil anılırlar,
Yazar; etrafına sakın örmeyin duvar,
Kalem tutan ellere içten saygılarım var.

Namık Kemal; Veysel köşemizde otursun,
Ülkemin tarihinde başı dik yazar olsun,
Gerçekleri örtene; yanlışlar mezar olsun.
Bursa’mız;her alanda beş kıtada anılsın.

29.04.2011 İsmet GÜR

İSTANBUL DÜNYA ŞEHRİ

Bu şehir dünyayı her devir kucaklar,
Özünü! tarihindeki eserlerin söyler,
Yirmi birinci asrın meşalesi sen ol,
Bunu büyük meşale yakanlar söyler.

Hattı müdafaa olmasın her sesi dinle,
Tarih boyu sunucusun o güzel sesinle,
Dağları aşacaksın ha gayret laf dinle,
İstanbul’u düşünenlere saygılar olsun.

Her türlü ulvi değeri koynunda taşır,
İlgi duyanlarla barışık, her vakit anlaşır,
Onun güzelliğinde tüm hainler üşür,
İstanbul’u düşünenlere saygılar olsun.

Trafiği yaralıdır! onu hiç inkar etmeyelim,
Ortak akıl önemlidir bu şarkıyı söyleyelim,
Devaları lafta değil! yürek ister kaynak ister,
Sayanları hatırlayın! sayanlar anılmak ister.

28.04.2011 İsmet GÜR

İSTANBUL CAN ÇEKİŞİYOR

İstanbul’un yeşiline daha çok kıymayın,
Yarınlar bu güzel şehrin! sonu olmasın,
Hudutları belirlensin! artık bir şekilde,
Var olan yeşillikleri asla hiç solmasın.

Acıyorum! İstanbul’un artık geleceğine,
Acımadı kıydılar ormanına bostanına dağına,
Biraz bakın! sizler yeşilliklerin geleceğine,
Hudutları belirlensin artık bu İstanbul’un.

Ormanlardır İstanbul’a! suda katkılar koyan,
Ormanına Otomobil sokmayın gidelim yayan,
Gidenler geri dönmüyorlar! nerelerde anlayan,
İstanbul’un yeşiline! gelin daha çok kıymayın.

Beton yığınlarına! artık bir yerde dur deyiniz
Bir asır! ileriyi bu günlerden hesap eyleyiniz
Yeni konut alanlarına! artık yer vermeyiniz
İstanbul’un yeşiline insaf ederek kıymayınız.

27.04.2011 İsmet GÜR

İSTANBUL’A CAN VEREN OLALIM

İstanbul can çekişecek!sorumlular görsün,
Dokunmayın yeşil alanları yerinde dursun,
Birileri çıksın da bu şehrin hakkını versin,
Dönüştürüp! geliştirin bu; İstanbul’a yeter.

Yıllardır ormanları; hep mıncıklandı,
Düzensiz gelişmelerin meydanı oldu,
Her secim öncesi çok sahipsiz kaldı,
Ormanlarına dokunmayın o İstanbul’un.
Yanlış kurallar! bu şehrin canına okudu,
Sokakları, caddeleri! hepten unutuldu,
Her dönem birilerine kıyaklar edildi,
İstanbul’un çevresindeki yeşile kıymayın.

Ormanlarının güvenliği orduya verilsin,
Geleceğin ıstırapları bu günden görülsün,
Siyaset hep tavizkardır; bu yönü bilinsin,
İstanbul’un çevresindeki yeşile kıymayın.

İsmet! senin sözlerin; uçup da gitmesin,
Bütün derdim İstanbul feryat etmesin,
Su havzalarımızı! kimseler kirletmesin,
İstanbul’un özündeki! yeşile kıymayın.

27.04.2011 İsmet GÜR

BARIŞMANCO

İyi ki dünyaya geldin Barışmanco
Çocuklara bayram; oldun Barışmanco
Sen sevildiğini bildin Barışmanco
Çocuklar seninle hep gurur duyuyor.

Devrinde yaşadın hep çocuklar için
Beline kadar inerdi; kıvırcık sacın
Dünya çocuklarıyla birlik olmak için
Koştun amma ömrün bitti Barışmanco.

23 Nisanlarımızı! sen hoş yaşatırdın
Bütün bir hayatını çocuklara verdin
Devrinde silinmeyen izleri koydun
Çocuklar senin canındı Barışmanco.

Türkiye! senin tavrını hiç unutamaz
Çocuk sevmeyenler mutlu olamaz
Şarkıların; söylensin hep biraz biraz
Tarihin önünde hoştun Barışmanco.

Devrinin çocukları artık büyüdüler
Seni hep anıyorlar! sanma uyudular
Senin sevdalarınla onlar büyüdüler
Adınla; tavrınla hoştun Barışmanco.

23.04.2011 İsmet GÜR

12 Mayıs 2011 Perşembe

ÇOCUKLARLA 23 NİSAN

Canımızdan bir parçadır; çocuklarımız
Onlara gözünüz gibi, ilgi gösteriniz
Her şeyin güzeline onlar layıktırlar
Sevginizi saygınızı onlara veriniz.

Her bahçe çiçeğiyle ancak güzelleşir
İlgisiz alanlar; hep çirkinleşir
Çocukları sevmezseniz yaram depreşir
Sevginizi saygınızı onlara veriniz.

Yuvalarda; okulda, bütün sahalarda
Hiçbir çocuğu bırakmayın darda
Gelecekte onlar değerdir her yurda
Sizler sevginizi! çocuklara verin.

Bayrağı sevdirin! Vatanı sevdirin
Onların yanlarında adam gibi durun
Onlara kalbinizi gönlünüzü verin
Çünkü şefkat’e; muhtaçtır onlar.

İsmet çocukları gözü gibi bilir
İlgisiz kalanlar hep perişan olur
Onlar! yarınlarınıza güvenceniz kalır
Bütün çocukları sevin ey insanlar.

23.04.2011 İsmet GÜR

KÖYÜMÜN BİR YANI

Yediğim, içtiğim, yattığım yerler,
Vardım köyüme ki virane kalmış,
Yaylanın yolları inanın bozuktu,
Şimdi bir bölümü hep asfalt olmuş.

Fidanlar büyümüş koça ağaç olmuş,
Nüfuslar azalmış köyler fakir kalmış
Köyümün tapusu mezarlığı varmış,
Vardım beldemdeki köyler virane.

Köyler oldu artık kuşların vatanı,
Kasabaya yakın köyümün bir yanı,
Zalim gurbet esir aldı; her canı,
Vardım köyümdeki evler virane.

İsmet; sözlerini uçan kuşlar duysun,
Her fert köylerini! özeline koysun,
Biri feryat ediyor duyanlar duysun,
Neden güzel köylerimiz; virane kaldı.

20.04.2011 İsmet GÜR

6 Mayıs 2011 Cuma

DİL TOZ DUMAN EDER

Dildir ortamları toz duman eden,
Onun güzelliği olmadığı zaman,
Dilde! hakaretin zararları çoktur,
Güzel söz gölgede kaldığı zaman.

Dilde, davranışta! hep saygı olmalı,
Herkes kelimelerin özünü bilmeli,
Kötülükler! artık yalınız kalmalı,
Sevdayı dilinizde yaşayın insanlar.

Özele; genele, dille etki çoktur,
Her insana saygı azda olsa haktır,
Amaç adam gibi adam olmaktır,
Sevdayı dilinizde yaşayın insanlar.

Dünya çok ufaklaştı! farkında olun,
Dildeki güzelliğin kıymetini bilin,
Sağınıza solunuza saygılı olun,
Dildir her ortamı toz duman eden.

05.05.2011 İsmet GÜR

4 Mayıs 2011 Çarşamba

KÖTÜLÜKLERİ İNCELEYİN

Bütün kötülükleri inceleyin bakın,
Yersiz inatlaşmaları kuzum bırakın,
Özgürlük yollarında bir ışık yakın,
Nurlaşmayan saha kalmasın oğul.

Korkulardır bizlere çile çektiren,
Daima değerlidir size güven veren,
Bu günden yarınları göz açıp gören,
Yersiz inatlaşmaları kuzum bırakın.

Bize vücut veren o toprak o suyun,
Havada karada güzel olsun huyun,
İnatlaşmalar bize çok kötü oyun,
Kendinize eziyet etmeyin insanlar.

Şekillere takılıp kafayı yormayın,
Yaş bir ağacın dalını asla kırmayın,
Kabahatleri hep ötede görmeyin,
Ortak akıl! sorun çözer insanlar.

İsmet; sözlerini ölçer biçer sunar,
Soğuk rüzgarlarda merhamet mi var,
Bir inat uğruna çok güneşler batar,
Ortak akıl sorunları! çözer insanlar.

23.04.2011 İsmet GÜR

2 Mayıs 2011 Pazartesi

GÜLLER BENİM OLSA BARİ

Yalan dünya benim değil,
Güller benim olsa bari,
Doğrultmak için uğraştım,
Doğrulmuyor bir yer eğri.

Çirkin güzel sende dünya,
Hayat bir yönünden rüya,
Hep geldik oyalanmaya,
Bize kucak açan dünya.

13.04.2011 İsmet GÜR

28 Şubat 2011 Pazartesi

HATTİNİ BİLMEYENİ

Hattini bilmeyeni fazla sever iseniz
Küçücük kusurlarınızı başınıza kakar
Her kem söz! bir balyoza benzer
Dokunduğu yerleri acımaz da yıkar.

Cahile meramınızı hiç anlatamazsın
İçinizden gelmeyenleri oynatamazsın
Fireni patlayanı siz durduramazsınız
Kendini bilmeyene fazla yüz vermeyin.

24.02.2011 İsmet GÜR

23 Şubat 2011 Çarşamba

ÇOCUKLARIMIZ İLGİ İSTER

Çocuklardır bizim yarınlarımız
Sevgiden ilgiden hiç ayırtmayınız
Onlardır bizim kanat kollarımız
Onları severek hep kucaklayınız.

Her çocuk geleceğe bizi taşıyacak
Bağrına basarak hep okşayacak
Sayılan nesiller gücümüz olacak
Çocuklardır bizim yarınlarımız.

23.02.2011 İsmet GÜR

DENİZATI RESTAURANTA HEDİYEM OLSUN

Mudanya yıldız tepen körfezin en hoş yanı
Denizatı Restaurant’ı git balık yede tanı
Hoştur burda balığın çeşitlerini yemek
Buradan bir başkadır doğasını gözlemek.

Hemen yanında durur Mudanya yat limanı
Gel Gemlik körfezine coğrafyayı bir tanı
Mudanya’nın tarihtir havası manzarası
Zeytinin bir markadır tam yemenin sırası.

21.02.2011 İsmet GÜR

13 Şubat 2011 Pazar

BİZİ SİZLERE ANLATIR

Bir sıkıntı var asık duran yüzde
Bütün sırlarımız türkülerimizde
Hayatın izleri hep ellerimizde
Bizi size anlatır türkülerimiz.

Göz yaşımız olurlar tebessüm olurlar
Bazen yüreğimizde uhde kalırlar
Ovalardan dağlardan ilham alırlar
Sizi bizlere anlatır türkülerimiz.

Hasretlik yaşarız vaktin birinde
Bağlanıp kalırız sevda ellerinde
Herkes su içemez türkü göllerinde
Bizi bize anlatır türkülerimiz.

Hayat yollarını türküler sunar
Öleni öldürmez an gelir de anar
Bütün sahalara sözlerle iner
Bizi size anlatır türkülerimiz.

Sesimiz olurda nefes aldırırlar
Güzele çirkine mesaj bildirirler
An gelir ağlayanı bile güldürürler
Size bizi anlatır türkülerimiz.

İsmet’in kalemi gerçekleri yazar
Öyle sevda var ki beni hepten üzer
Türküler sevenlerine inanın mezar
Size bizleri anlatır türkülerimiz.

10.02.2011 İsmet GÜR

11 Şubat 2011 Cuma

AZ ŞEYLERLE MUTLU OLMAK

O yerlerin kahrına ben dayanamam
Hep azap çekerim de beni bitirir
Analar evlatlarına kol kanat olur
Kendileri yemez onlara yetirir.

Kimselere olamaz topraktan hoş ana
O yerler bu yerler; hayat verir bana
Saygılarım olsun zirvelere çıkana
Sözlerde kolay amma! yorucu iştir.

Gitmediğim yolların yabancısıyım
Ne halde olduğumu dostlarım duyun
Her taşı layık olduğu yerlere koyun
Temennim insanlar çileler çekmesin.

Az şeylerle mutlu olmak erdemdir
Sevgi saygı benim tükenmez belgemdir
Musibetler! hiç umulmayan yerdendir
Tedbiri! bir köşeye koyun ey insanlar.

10.02.2011 İsmet GÜR

YAYLA ŞENLİKLERİNE SELAMLAR OLSUN

Harman eder o dağlar insanını sisini
Kimselere diyemem derdimin hepsini
Acılar görmeyelim dağların zirvesinde
Bir çok anlamlar olur keleklerin sesinde.

Bize çok şeyler verdi canlar hayvanlarımız
Kışları o dağlara! sahip çıkar kar’ımız
Yaşayan ancak bilir o dağların özünü
Bir sis gelip çöktümü! görmüyorum yüzünü.

Şenlikler eder bizi kovanda arı gibi
Hiçbir şey keyif vermez yayla yolları gibi
İsmet’ten selam olsun bu cennet ülkemize
Var olsun o şenlikler çok şey veriyor bize.

09.02.2011 İsmet GÜR

9 Şubat 2011 Çarşamba

BURSA’DA SEVDAYI HİS ETMEK

Sevdayı his etmek yürekle olur
Bursa bir tarihtir dünya böyle bilir
Şairler yer yüzüne inanın zor gelir
Bütün şairlere saygılar olsun.

Tophane İznik! Bursa’nın tarihini söyler
Bu yerden Bursa’yı seyir edin beyler
Raylı sistem Bursa’da şarkılar söyler
Emeği geçenlere saygılar olsun.

İsmet; ne söylesen inanın çok azdır
Bursa; sen ülkeme büyüksün sığmazsın
Bursa yüz yıl! ötelerinin tarihini yazsın
Ülkemde, dünyada duruşun başka.

01.02.2011 İsmet GÜR

8 Şubat 2011 Salı

YİNE BİR SES DUYDUM

Nice sesler vardır tadına doyulmaz,
Dört mevsimin biri bilinsin ki yaz,
İnsanlığa ne verirsek biline ki az,
Geleceğe hoş destanlar bırakmak gerekir.

08.02.2011 İsmet GÜR

5 Şubat 2011 Cumartesi

KAYAK MERKEZİNLE BİR HOŞSUN ERZURUM

Erzurum’un dağları kucaklıyor herkesi
Coğrafyana yakıştı asrın kayak merkezi
İstemez dadaşların huzursuzluk gölgesi
Karınla, kayağınla, soğuğunla bir hoşsun.

Sen dünyayı bağrına artık severek bastın
Bu hallerini görsün! uzaklarda her dostun
Kayak merkezi bayrağını; zirvelerine astın
Adınla, şanınla! sen bir hoşsun Erzurum.

03.02.2011 İsmet GÜR

MUDANYA’YA SÖZÜM VAR

Mudanya; yıldız tepen bakar ulu dağına
Benden selamlar olsun yurdun her uşağına
Gezdim sahillerin de hep denizle iç içe
Hoştur o martıların; ordalar gündüz gece.

Mudanya çepni dağı! gözetleme kulesi
Mudanya’mız güzeldir asla olmaz çilesi
Kordon boyunda oturaklar sıralıdır sıralı
O feribot iskelemiz! körfezin en kıralı.

Zeytin bağı; çamlı kahve çok ayrıcalıklı yer
Kum yakanın tarihini kalıntıları söyler
Kum yaka; suyu alır dostlar çepni dağından
Her derde derman olur yöre zeytin yağından.

Mudanya sahilinde çok hoştur kordon boyu
Bursa’nın göz bebeği ve gözünün merceği
Sevdayı yaşayalım körfeze baka, baka
Mütareke şehirdir! kimseyle etmez şaka.

03.02.2011 İsmet GÜR

4 Şubat 2011 Cuma

TAZE GELİN

Seni uzaklara gönderenler utansın
Genç yaşında gülleri solan taze gelin
Bundan sonraları bahtın açık olsun
Kimselere muhtaç kalmasın o elin.

Seni özleyenler varsın da özlesin
Huzur yaratırsın düzeni bozmazsın
Kaderine zehir’i kendin yazmazsın
Genç yaşta gülleri solan taze gelin.

003.02.2011 İsmet GÜR

25 Ocak 2011 Salı

TRAFİKTE CANAVAR VAR

Bir canavar tanıyorum! gün olur senide üzer,
Süratte merhamet yoktur! Azrail onunla gezer,
Sevenleriniz hep ağlar ananız karalar bağlar,
Trafikten çok dertlidir! biline ki şehir dağlar.

Trafik bir canavardır! onun molasımı vardır,
O sahada rahat yoktur! biline ki azap vardır,
Hırslarımızı kim duyar! kuralsızlık en deli yar,
Cağımızda görülüyor! trafik vahşi canavar.

Kimler ister; gidilen yolların çilesi olalım,
Kendini bilenlerin! gelin de kölesi olalım,
İnsanı hor görmeyip; hattımızı bilelim,
Gidenlerden geriye! kimseler dönmüyor.

İnsanlığa sunalım! birkaç tane kelam,
Canavarı büyütmeyiniz, bu dünya yalan,
Bir anda, bir hayatı; hep çoğaldı silen,
Aman dikkat! yollar kan gölüne dönmesin.

Saygıyı unutmayalım; hırsların yanında,
Yayalara yol verelim! erler meydanında,
Canlarımıza kıyan, trafik manzaralarında,
Aman dikkat! yollarımız çileye dönmesin.

Trafik büyük canavar! her sahaya girmiş,
Vaktin birinde acımayıp çok defteri türmüş,
Her aile trafikte! bir çok canlar vermiş,
Aman dikkat yollar; kan gölüne dönmesin.

İsmet’in kalemi! nedense bir yarayı kaşır,
Bu acılar çok derindir; her insan zor taşır,
Ağır cezalarla bu canavar! inanın çok üşür,
Aman dikkat yollar kan gölüne dönmesin.

19.01.2011 İsmet GÜR

24 Ocak 2011 Pazartesi

BİZİ BİZDEN AYIRDILAR

Nerde anan! baban, hepside göçtü
Menfaat ilişkileri; aramızı açtı
İnsanlık türlü tuzaklara düştü
Bizi bizden soğuttu çıkar kavgaları.

Köyleri; şehirler ile karıştırmayın
Ben deyip! kitlelerden ayrı durmayın
Yiğitin hakkını soysuza vermeyin
Bizi bizden soğuttu çıkar kavgaları.

Sözü! namus bilinen zatlar azaldı
Meydanlarda koşan atlar azaldı
İnsanlık bir yerde! hep öksüz kaldı
Bizi bizden soğuttu menfaat çıkarlar.

Çekemedik dertlinin! üç gün derdini
Şeytanın etrafında münafıklık timi
Unutmayalım beyler onlarca yetimi
Bizi bizden ayırttı! çıkar kavgaları.

20.01.2011 İsmet GÜR

21 Ocak 2011 Cuma

DAĞLARIN SESİNİ DUYUN

Dağlar size bilmem nettim neyledim
Beni öksüz koydunuz vaktin birinde
Sayısız şifalar! saklı dururuyorlar
Her yanınızda açan o çiçeklerinizde.

Dağlar baş kaldırmış gök yüzüne bakar
Orasından burasından sular çağlar akar
Öyle yerler var ki asırlardır bekar
Dağlar size bilmem nettim neyledim.

Dağların hep açıktır bütün sayfaları
Üstüne yorgan yaparlar yağmuru karı
Kış mevsimlerindeki, o yalnızlıkları
Bilinsin ki dağlar hep bağrına basar.

Dağlardır! sularımızı öksüz koymayan
Gelip de gidenlerin, yollarını bekleyen
Hepten verici olup da, cimrilik etmeyen
Her yönüyle merttir! cömerttir dağlar.

20.01.2011 İsmet GÜR

20 Ocak 2011 Perşembe

AH KARADENİZ

Ah Maçka, güzel Maçka; ormanlıktır dağların,
Başına bir iş gelse, otururda ağlarım,
Yaz gelir yaylacılar, gelirler dağlarına,
Bu hoş güzellikleri taşıyalım yarına.

Yol versin de; gelelim bize Zigana dağı,
Beş kıtada meşhurdur! Trabzon tere yağı,
Bölgeyi gez görürsün; tarihin her yüzünü,
Sevdim de alamadım, amcamın kızını.

Ey gidi Karadeniz! beş kıtada var adın,
Yeşilin bir başkadır ben sana doyamadım,
Çağlayanların çoktur vadilerinden akar,
Karadeniz türküdür; durmaz dilini döker.

Bir tarafında! bat um, diğer ucunu görün,
Trabzon hurmasını, ağız tadıyla yerim,
Birer, birer sayamam, yerleşim yerlerini,
İnsanın mesken tuttu! hep gurbet ellerini.

O Maçka’dan geçerdi! tarihi ipek yolu,
Bu bölgede mevcuttur insanlık karakolu,
Kurt’u, kuşu, insanı! sığar Karadeniz’e,
Dünyaya nam salmıştır çayıyla güzel Rize.

Giresun’un kirazı; Bafra’nın tütününü,
Dağların bir sevdadır, gel de üzme canımı,
Ey gidi arkadaşlar! dertliye deva bulun,
Seversin bu yerleri eğer düşerse yolun.

Zonguldak deyip geçme orda çok tarih yatar,
Kör oğlu! türküsünü Bolu dağlarında der,
Türkiye! bir bütündür dağıyla ovasıyla,
Yıllardır uğraşıyor! Senle, ben kavgasıyla.

Siz huzuru arayın! saydığınız yerlerde,
Bir şefkat ışığı var, uzatılan ellerde,
Sevdayı yaşayalım beş kıtada! her yerde,
Bu vatan evlatları düşmesinler bir derde.

19.01.2011 İsmet GÜR

12 Ocak 2011 Çarşamba

GEBZE’DEKİ TARİH

Tarihin yollarını özünde korursun,
Toprağında, taşında izlerin dursun,
Çoban Mustafa camii; sen haykırırsın,
Ülkemde; sanayide zirvesin! Gebze.

Sahilin, dağların; ayrı bir güzellik,
Eski hisar kalenin; renkleri soluk,
Ani bal’la; adınız ayrı bir zindelik
Tarihin yollarında geliştin Gebze.

Hünkar çayırının; özde vardır adı,
Fatih sultan Mehmet bölgeye sığmadı,
Cumhuriyet şehirlerimizi imar eyledi,
Ballı kaya vadinle; bir hoşsun Gebze.

İpek yolu kolları; seni hep kucaklar,
Büyük küçük demez kucağında saklar,
Yakın oldu; Gebze’ye şimdi ıraklar,
Bütün sevdalarınla sen hoşsun Gebze.

Sanayide ülkemi; dünyaya duyurdun,
Nice garibanları, kolladın kayırdın,
Emek! iş üretenlere çok değer verdin,
Bütün sevdalarınla sen hoşsun Gebze.

Hayvan seven! barınağını gelip gezmeli,
O hayvanlarla biraz; bir şeyler sezmeli,
Har alanda meydanda; görünüyor halin,
Tarihin çok devrinde sen varsın Gebze.

06.01.2011 İsmet GÜR

11 Ocak 2011 Salı

TOROSLAR AKDENİZ ÇUKUROVA

Toros dağları besler; çukur ovayı,
Antalya, Mersini, gezdim Hatay’ı,
Konya ovası; ister hep şahlanmayı,
Türkiye’min özünde vardır Toroslar.

Çok kitaplar yazılmış; şiirler yazılmış,
Toprağın üretmedi mi, billahi üzülmüş,
Bölgenin kıymetini insanlık bilmiş,
Türkiye’nin özünde varsınız Toroslar.

Adana, Konya, bölge; bereketler sunar,
Son devirlerde toprağa çok ihanetler var,
O toprakların sesini uçan kuşlar duyar,
Sen çukur ovanla; çok başkasın Adana.

Kara sapan gömüldü, toprağının bağrına,
An gelir bütün ekinlerimiz; dönerler una,
Toprağa ihanet edilmesin! Allah aşkına,
Bölgenin canıdır, kanıdır! Toroslar.

Tarihinin kökleri çok anlamlar taşır,
Toprağın cömerttir, soğuklarda üşür,
Toprağa sevda olanlar, seninle anlaşır,
Yurdumun her yerinde varsın Çukurova.

Dağların Akdeniz’e sevda gibi bakar,
Çağlayan; suların harıl, harıl akar,
Akar sularını; Akdeniz kendine çeker,
Sevdalar içinde, sevdadır! Toroslar.

Antalya’dan; Hatay’a; ovalarına baktım,
Akar su; baraj göllerinde çok balık tuttum,
Asırlardır canlılara! hep şefkatle baktın,
Dünyada, ülkemizde namınız var Toroslar.

İsmet’in kalemi över; sitemlerde eder,
Toprak beton yığınlarına hep kafa tutar,
Topraklar deniz değil! korunmazsa biter,
Canlılar alemi! feryadını duyun insanlar.

08.01.2011 İsmet GÜR

5 Ocak 2011 Çarşamba

Çorum İskilip BİR SEVDADIR

Dilde bir sevdaydın vaktin birinde,
Çorum İskilip’in varsın dillerinde,
Her güzellik mevcut şiir yollarında,
Edebi ustalara sonsuz saygılar olsun.

Bedri Rahmi; devrinde iz koyup da geçti
Şiir yollarında çok ışıklar saçtı
Çorum İskilip'ede bir yolu düştü
Bedri Rahmi'yi bağrına basıyor İskilip.

05.01.2011 İsmet GÜR

YİNE BİR YILDIZ KAYDI

Yılları önümden yeller aldı gitti,
On iki ay; elli iki hafta böylece bitti,
Kimi memnun kaldı kimi sitem etti,
Bizi hatırlayanlara saygılar olsun.

Dört mevsimi yaşadık bir sevda ile,
Dokundum kırmadım tomurcuk güle,
Dileğim geleceğimiz olmasın çile,
Yine dünyamızdan bir yıldız kaydı.

04.01.2011 İsmet GÜR

2 Ocak 2011 Pazar

2011 YILI İLE NİCE YILLARA

2010 yılını geride bıraktık
Zaman tünelinde su gibi aktık
Mutluluğun ipini beraber çektik
Artık sefa geldin 2011 Yılı.

Günler aylar derken bir yıl tükendi
Güzelim ömrümüz nasıl elendi
Vadesi dolanlar toprağa döndü
Artık sefalar getirdin 2011 Yılı.

Kurdu kuşu bizden sakın sormayın
Gayet rahat olun havayı germeyin
Geçmiş yıla sakın sitemli olmayın
Bizlere uğurlar getir 2011 Yılı.

Kimisi üzüldü kimisi sevindi
2011 yılı; hızlı trenlere bindi
Çok yapraklar soldu gazele döndü
İnsanlığa uğurlar getir 2011 Yılı.

31.12.2010 İsmet GÜR